Yeni bir otomobili nasıl alabilirim, ne zaman alabilirim?

Halen kullandıım ve artık eskimeye başlamış arabamın yerine yenisini nasıl ve ne zaman koyabilirim? Bugünlerde binlerce mütevazı tüketicinin aklında bu soru olduğuna eminim. Hem de bu piyasa koşullarında ve araç yokluğunda. Benim aklımda böyle bir soru yoktu aslında taa ki arabamın çalındığını sanana kadar… Bir anda yeni bir otomobili nasıl alacağımı düşündüren olay bir otoparkta yaşandı.

Kat otoparkında bıraktığıma emin olduğum yerde arabayı göremeyince ilk aklıma gelen soru ‘acaba arabasız mı çıkmıştım’ bugün oldu…

Aradan geçen 7-8 saat bu türlü bir unutmaya yeterli midir acaba?

Bu erken bunama değil (değildir herhalde canım)… Sadece şaşkın ördek misali dağınık zihinlerin eseridir büyük ihtimal. Öyledir değil mi?

Evet fotoğrafını çekmiştim bıraktığım yerin. İşte kanıt; arabayla çıkmışım evden. Ama yok yerinde işte.

Diğer katlara da baksam mı?

Ve Murphy kanunuyla final: Baktığım beş kat içinde beşinci baktığımda buldum arabayı. Katları karıştırmışım. Çektiğim fotoğraftan nasıl anlayamadım katı peki? Bu da benim esrarengizliğim (tamam tamam şaşkın ördekliğim)…

Böyle sakince ve mizah yüklü anlattığıma bakmayın.

İçimde ne heyecan fırtınaları kopuyor o sırada… Arabasız kalmak ve yerine hemen bir araç koyamayabileceğim ihtimali, beni arabamın çalınmasından daha fazla dehşete düşürdü.

O heyecan fırtınasında arabayı bulana kadar geçen 4-5 dakikada aklımda ışık hızıyla beliren ikinci ve en önemli soru (sorular) ise şuydu:

“Arabamın yerine yenisini nasıl ve ne zaman koyabilirim? Hem de bu piyasa koşullarında ve araç yokluğunda. Bakıcı değil alıcı gözüyle fiyat araştır; inanılmaz fiyatlarla gerçek anlamda yüzyüze gel; hadi fiyatı kredi mıredi hallettik diyelim, peki alabileceğin (almak istediğin değil) otomobil var mı piyasada? Kaç ay sonraya gün veriyorlar? O gün geldiğinde sen o sen, otomobil o otomobil (fiyat açısından) olacak mı? Belki bir ikinci el buluruz. Onların da fiyatları uçtu gerçi. Hem ben ilk arabam haricinde hiç ikinci el otomobil almadım ki! Kasko paketimde yeni bir araç alana kadar araç temini var mıdır acaba?”

Bu sırada yeni araç için kaç para denkleştirmek lazım diye düşünürken bir arkadaşımın Sinop’un bir ilçesinde 3+1 denize sıfır daire aldığı geldi aklıma. Ne alaka? Alaka şu ki, 170 bin liraya ev satılan ülkede 170 bin liraya bir otomobil almak artık neredeyse alt fiyat limitine giriyor.

Aklımdan geçenler çok daha uzundu. Bu sadece bir özet. 4-5 dakikalık zaman diliminin, 1.5 saatlik mesaj kaygılı, kamu spotu niteliğinde senaryosunu bile yazabilirim.

İçinde bulunduğumuz piyasa koşullarını nasıl tanımlayabiliriz?

Hem tüketici hem firmalar açısından ‘en iyi ve en kötü’nün bir arada olduğu bir dönem…

Hemen herkesin en iyi yılı…

Aynı zamanda;

Hemen herkesin en kötü yılı…

Yatırım amaçlı otomobil alabilenler sınıfına girmiyorsak eğer, zaman mevcut otomobillerimize gözümüz gibi bakma zamanı.

Görünen o ki, onlar bize daha çok uzun bir süre lazım olacak…

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.