Türkiye otomotiv tedarik sanayi dünyada ilk 10’u hedefliyor

2020 yılında koronavirüsle birlikte büyük kayıplar yaşayan otomotiv sektörü; küresel tedarik zinciri ve maliyet yönetimi gibi yeni sorunlar yüzünden belirsizlik dalgalarıyla boğuşuyor. Dünya genelinde üretimlerin dönemsel olarak duraksamalar yaşaması nedeniyle 2021 yıl sonu kapanış tahminlerini belirsizliğe sürüklüyor.

Yılın başlarında dile getirilen 2020 yılına göre üretimde beklenen yüzde 10-12’lik büyüme öngörüleri, 3. çeyrek itibariyle yüzde 1 civarlarına kadar düştü.

Dünya genelinde; Güney Kore 9. sıralardayken şu an pazar olarak 11.liğe geriledi. Büyük Britanya pazar olarak 8’inci sıradayken; Brexit sonrası 6’ncılığa yükseldi. En çok satış rakamına imza atan ülke ise Çin olmaya devam ediyor.

Araç üretimi ve ihracat olarak 13. sırada yer alan Türkiye, 5-6 yıllık performansıyla karşılaştırıldığında iyi görünüyor. Pazar olarak bakıldığında ise satış adetlerine göre 17. sırada bulunuyor.

Ülkemizde de dünyadaki duruma paralel bir üretim tablosu veya tahminler olduğunu belirten TAYSAD başkanı Albert Saydam; “Şu andaki tahminlere göre, 2020’ye göre yüzde 3 oranında büyüme hedefleniyor. Hepimizin bildiği küresel tedarik zincirindeki sorunlardan dolayı bu öngörüyü de yakalamakta bazı endişelerimiz var.” açıklamasında bulundu.

Türkiye Otomotiv Tedarik Sanayi İhracat Rakamları Sevindirici

Araç ihraç eden bir ülke olarak ihracat rakamlarında başarılı performans sergileyen Türkiye’de ihracat, geçen seneye göre yüzde 24 artış gösterdi. Ayrıca, Türkiye’deki pazarın ve üretiminin en yüksek olduğu 2017 yılına göre de yüzde 2.5’luk bir büyüme var.

Tedarik sanayi özelinde bakıldığında ise ihracat rakamları, zorlu 2020 yılına göre yüzde 35 arttı. Pay olarak ise yüzde 41’e kadar yükseldi.

Bu rakamların yanı sıra; 2021 yılında dünya otomotiv sanayinde bahsedilen 210 milyar dolarlık kayıp, 250 milyar dolara doğru ilerliyor. Türkiye’nin dünya otomotiv ticaretindeki yaklaşık yüzde 1.5 ile 1.7’lik payı da Türk otomotiv sanayi, tedarik ve ana sanayisinin yaklaşık 3-4 milyar dolar kaybetmesi demek oluyor.

türkiye otomotiv tedarik sanayi ihracat tutarı

Türkiye İhracat Başarısını Sürdürebilir mi?

Yukarıdaki tablolarda Türkiye’deki rakamların artış gösterdiğini görebiliyoruz, fakat dünya otomotiv sektöründe ciddi belirsizlik rüzgarları esiyor. Bu belirsizliği beraberinde getiren konular ise; COVID-19’un halen devam etmesi, tedarik zinciri krizi, liman kapanmaları, hammadde fiyatlarındaki artış ve elektrikli araçlara geçiş.

Elektrifikasyonla ilgili kısıtlamalar, çözümler ve üretim takvimleri öne çekiliyor. İlk başta, bir sene önce 2035 veya 2040’tan daha önce elektrikliye geçiş yapılamaz deniliyordu. Ancak, ülkeler, şehirler, belediyeler teker teker kentlerinde veya pazarlarında elektrik veya sıfır emisyonlu araç haricinde; içten yanmalı araçlara izin vermeyecekleri yönünde açıklamalar yapıyor.

Takvimler şu anda 2025’lere kadar öne çekilmiş durumda. Tedarik zincirindeki bozulmaların da yarattığı gergin ortamda; ülkemizin ve dünya otomotiv sanayinin tüm paydaşları bir gelecek kaygısında.

Küresel olarak 2022’nin çok daha zor bir yıl olacağını hatırlatan TAYSAD Başkanı Albert Saydam; “Pandemi olduğu dönemde, 2021’de toparlanacağız, 2022’de ise dünya otomotiv sektörü olarak 2019’un üstüne çıkacağız. Hatta 2023’lerde 100 milyon araçlık rakama ulaşılacak diye bir varsayım vardı. Şu anda bu mümkün olmayacak, hatta 2022’nin ne olacağı bile bilinmiyor” dedi.

Türkiye otomotiv tedarik sanayi yükseliş döneminde

TAYSAD Başkanı Albert Saydam

Türkiye’nin 20-25 yıllık geçmişine bakıldığında otomotiv sanayi ve otomotiv tedarik sanayinin iki dönemde sıçrama yaptığı görülüyor. Rusya gibi önemli bir pazarı etkileyen 1997 Uzakdoğu Arslanları Krizi ve 2009 yılında özellikle otomotiv sektörünü vuran Lehman Brothers Krizi’nden sonra yaşanan ticaret payındaki artışlar; Türkiye’nin karakterini yansıtıyor.

Eğer doğru adımları atarsak Türk otomotiv tedarik sanayinin yine bir sıçrama gerçekleştirmesi mümkün diyen Albert Saydam; “Biz 19’uncuyduk, 1990larda. Sonra 16’ncı olduk. Şu anda 13’üncü sıradayız. 10’uncu sıraya çıkabiliriz. Peki, bu ihracat olarak ne demektir? Şu anda yaklaşık olarak 11-11,5 milyar dolar gibi bir tutar. İki sene içinde bu tutar 15 milyar dolara çıkabilir. Bakın, 15 milyar dolara çıkarken şunun altını çizmek istiyorum, pazar büyümesini öngörmememize rağmen.”

Şu anki, durumumuzun pandeminin en yoğun yaşandığı duruma benzer bir durum olduğunu sözlerine ekleyen Saydam; “Üyelerimizde ciddi anlamda, ne yazık ki, kapasite kullanımında düşüklükler var. Bu, söylediğim gibi neredeyse pandemi dönemindeki olumsuz tabloyla eşdeğer bir duruma gelmiş vaziyette. İzinleri kullandırıyoruz. Kapasite kullanımımızda ciddi bir azalma var. Ama tekrar söylediğimiz gibi, bazı adımlar atılırsa, özellikle ihracatta bu kayıpların kapatılabileceğini tahmin ediyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.