Söylenti ekonomisi

Aralık 2013

“Zam beklentisiyle otomobil satışları arttı.”

Kasım 2014

“ÖTV söylentileri arttı, pazarda talep öne çekildi”

Eylül 2015

“Zam gelecek korkusuyla satışlar patladı.”

Kasım 2016

“ÖTV söylentisi yetti, satışlar uçuşa geçti.”

Ekim 2017

“MTV etkili oldu, satışlar yükseldi.”

Son beş yılın son aylarında otomotiv pazarına baktığınızda medyada bu tip başlıkları fazlasıyla görürsünüz. Adeta yılın son aylarını belirleyen başlıklar haline geldi. ‘Talebin öne çekilmesi’ de piyasayı tanımlar hale geldi. Öne çekilen bu talep de öylesine hızlıdır ki pazara rekor kırdıracak niteliktedir.

Aslında daha önceki yıllarda da bu durum geçerli ancak 4-5 yıldaki kadar belirgin olmamıştı hiç.

Söylentilerin hemen hepsi gerçeğe dönmekle birlikte, bu söylentilerin aylarca süren bir zamana yayılması satışlar üzerindeki ‘olumlu’ etkisini artırıyor.

Memlekette ‘ekşın’ bitmiyor ki… Hep bir şeyler için beklemedeyiz. Yakın vadede hep de bekleyecekmişiz gibi görünüyor.

Bu yıl da kural değişmeyecek. MTV artışı ile başlayan süreç, kasım ve aralık aylarında devam edecektir. Gerekçe de Ocak 2018’den itibaren yansıtılması beklenen kur zammına yakalanmamak olacaktır.

Ben artık ‘söylenti’lerin kasıtlı olarak kullanıldığını ciddi ciddi düşünmeye başladım.

Dünya otomotiv literatürüne satışlardaki ‘söylenti’ unsurunu kazandırmak üzereyiz.

Hem kamu hem özel sektör eliyle…

 

 

 

 

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.