En havalı otomobil lansmanları

ABD, İngiltere, Fransa, Almanya gibi ülkelerde yapılan seçimler otomobil lansmanı demektir biraz da…

Bir anlamda, dolaylı olarak dünyanın en büyük ve en görkemli otomobil tanıtımlarıdır. Her nöbet değişimi, kendi ülkelerinin etiketlerini taşıyan özel yapım ve donanımlı otomobillerle gövde gösterilerini de tekrarlama vesilesidir.

Donald Trump; Cadillac, Theresa May; Jaguar, Angela Merkel; Audi, François Hollande; DS marka makam aracı kullanıyor diye kimse bu markaların kapılarında kuyruk oluşturmaz elbette… Ama ülkelerin sattıkları ‘güçlü imajın’ ister istemez müşterisi oluruz.

‘Güç’ onlarda kalır, ‘imaj’ kısmını satın alırız…

Devir teslim ritüelinin bir parçası olarak ‘rutin’ gibi dursa da, fazlasıyla önem verilen bir konu bu. Bu önemin bir göstergesi olsa gerek, Rus Devlet Başkanı Vladimir Putin de Cortege adıyla ‘milli’ bir lüks makam aracı ürettiriyor mesela. Gelecek yıla hazır olur muhtemelen. Çinliler de henüz dünya yollarına pek çıkaramasalar da kendi ülkelerinde ürettikleri otomobilleri üst makamlara taşıyorlar…

Neyse ki bizim böyle sıkıntılarımız yok, fazlasıyla milli markamız var (!)..

Papa, Türk malı Fiat Egea/Tipo’yu tercih etsin varsın! Biz çok zengin bir ülke olarak her türlü makamda milli markalarımız Mercedes’ten, BMW’den, Audi’den aşağı kalacak değiliz ya…

İşte bugünlerde gariban Fransızlar da yeni cumhurbaşkanının makam aracı konusunda epeyce kafa yoruyorlar (!)..

François Hollande giderken sadece Elysee’nin değil, cumhurbaşkanlığı garajının anahtarlarını da bıraktı Emmanuel Macron’a… Son bir aydır Fransa’da başlıca soru ve sorunlardan biri şuydu:

“Macron’un makam aracı ne olacak?”

Siz bu satırları okurken model de belli olmuş olacak…

14 Mayıs’ta, yani dün, François Hollande, Fransa Cumhurbaşkanlığı makamını Emmanuel Macron’a ‘resmen’ devretti.

Bu tarih Fransız Cumhurbaşkanı’nın 5 yıl boyunca kullanacağı makam aracının da ortaya çıktığı tarih oldu.

Araya gereksiz bir tarih bilgisi sıkıştırayım:

Fransa eski cumhurbaşkanlarından Charles de Gaulle’ün makam aracı siyah renkli Citroen DS19’du. 1962 yılında De Gaulle, bu araçta uğradığı suikastten kurtuldu. Araca tam 150 kurşun isabet etmişti. 1969 yılında general koltuğu bıraktığı George Pompidou da iki yıl boyunca aynı modelden kullandı. 1974 yılında Valery Giscard d’Estaing ile bir değişim yaşandı. Makam aracı değişti ve Peugeot 604 oldu. 1981 yılında François Mitterrand Renault’yu seçti. Ancak Citroen XM’i de garaja ekledi. Sonrasında Jacques Chirac, 2005 yılında daha dünya tanımadan önce Citroen C6’ya geçti. Bu modeli ilk tanıtan Chirac oldu. Sarkozy için ise bir 607 Paladine tahsis edildi.

5 yıl önce ise François Hollande, DS5 ile hibrit bir araç tercih eden ilk başkan oldu. Hollande’ın garajına 2016 yılında daha çok ‘deplasman’ görevlerinde kullanılmak üzere bir de Renault Espace girdi.

Peki Macron’un otomobil tercihi ne oldu?

Bu sefer de maç kesinlikle kendi aralarındaydı. Maçın sonucu da dört seçenekli: Renault, Peugeot, Citroen ve DS.

Macron’un Citroën DS5 Hybrid4’ü kullanmaya devam edebileceği, ama değişimin sembolü olarak değiştirebileceği konuşuluyordu. Aday araçlar arasında Peugeot 508 ve Renault Talisman’ın da adı geçiyordu.

Düne kadar makam aracı belli değildi, ama kesin olan bir şey tahsis edilen aracın Fransız malı ve Fransa sınırları içinde üretilmiş bir sedan olma özelliğini taşıyor olmasıydı. Bundan daha önemli ve şart olan bir kriter yok. Güvenlik donanımı bile bundan sonra geliyor. Ancak tabii ki, bir cumhurkaşkanı aracı olarak gereken veya gerekmeyen her türlü donanıma sahip olacak. Kurşun geçirmezlik, kalabalıkları selamlayacağı büyük bir sunroof vs…

Biz zengin ülkeler için yadırganacak bir kriter de, siyasal ve sosyal sınıfların tepkisini çekecek kadar şatafatlı olmaması…

Hassas bir seçim…

Çünkü seçilen model Fransız otomotiv endüstrisinin başarısının ve modernliğinin de sembolü olacak.

Özetle, sadece Macron’un değil bir Fransız yapımı otomobilin de ‘dünya’ lansmanı bu…

Ve Macron, dün bir DS7 Crossback ile halkı selamladı…

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.