2017 yılında ülkemizdeki elektrik ve benzin melezi motora sahip modellerin yükselişine şahit olduk. Dünyanın farklı ülkelerinde yapılan otomobil fuarlarında yeni modellerin hibrit versiyonları tanıtılırken ülkemizde C-HR emin adımlarla yollara indi.
Toyota C-HR Kia Niro karşılaştırma için direksiyona geçtik.
Dünya sadece Türkiye’de 400 milyon euroluk yatırımla Sakarya Toyota fabrikasında üretilerek bütün dünyaya ihraç edilmeye başlandı. 1200 cc turbo benzin ve 1800 cc hibrit motor seçenekleri bulunuyordu.
1.8 lt’lik hibrit motor için vergi desteği de sağlanmıştı. Alışkın olmadığımız radikal gövde çizgileriyle cesur ve iddialı bir tasarım olduğunu açıkça ortaya koyuyordu.
Yerli C-HR’a Koreli rakip Kia Niro
Hızla yükselen hibrit pazarı ve bunun yanında satış adetleri çok hızlı artan SUV pazarında C-HR’a rakip Uzakdoğu’dan geldi. Ülkemizdeki satış adetlerinin önemli kısmını SUV araçlarından oluşturan Kia’nın hibrit aracı Niro ile tanıştık.
Toyota C-HR Kia Niro karşılaştırma için ana noktalara bakmaya başlayalım.
1600 cc GDI benzinli atmosferik hibrit motoru ile geçtiğimiz yaz aylarında ithal edilmeye başlandı. Peter Schreyer yönetiminde Alman tasarımcılardan oluşturduğu ekibiyle Uzakdoğu kökenine karşın Avrupalı çizgilere yakın hatları yakaladı. Amerikayı baştan sona 3,5 LT ortalama ile geçerek Guiness Rekorlar Kitabı’na girmeyi başaran bir SUV ortaya çıkardı.
Her iki aracı aynı anda ve farklı zamanlarda olmak üzere uzun kilometreler boyunca test ettik. Bu iki rakibi yan yana getirerek motordan başlayarak trim detaylarına kadar inceledik ve karşılaştırdık.
Çizgilerden hatlara dış tasarım
Hemen belirtelim: C-HR keskin hatları ve konsept otomobilleri andıran cesur çizgileri ile kendisini başka otomobillerle karıştırmanızı engelleyecek bir görünümü yakalamış. Yükselen omuz çizgisi sebebi ile arka camı oldukça küçük kalmış ve ferahlık arayanların tereddüt edeceği karanlık bir iç mekana razı olmuş.
Ön ve arka tamponlardaki büyük difüzör efektleri, çamurluklardaki kaslı yapıyı vurgulayan şişkin ve tamponla birleşen agresif tasarım sınıfına fark getirmiş.
Niro dış tasarım konusunda daha standart ve gelenekçi bir çizgide yer alıyor. Standart bir yol otomobilinin wagon versiyonunun yerden yükseltilmişi gibi. Bu araçta da Kia’nın diğer modellerindeki krom efektli cam çerçevesi klasiği sürdürülmüş. Yandan bakıldığında Audi Q2, Renault Kadjar ve belki biraz Mazda MX3 ile birbirlerine uzak akraba gibi benziyorlardı.
Göstergelerden bilgi-eğlenceye ve iç tasarım
Toyota C–HR , “dashboard”unun ortasına harici panel anlayışıyla yerleştirilmiş büyük dokunmatik ekran ile teknolojik vurgusunu araca binen herkese aktarabiliyor. Dışardan kompakt boyutlarda olduğunu belli eden bu kaslı SUV, içine geçtiğinizde sanki Japonların kendileri için ürettiği, ergonomik ama biraz kalabalık hissi yaşatıyor. Kokpit, üst versiyondaki iç aydınlatma sisteminin de etkisiyle sizi soldan sağa sarmalıyor.
Tasarımı yüzünden küçük arka cam sorun yaşatmasa da arka koltuk yolcularının aydınlık yolculuğu için yetersiz. Arka kapı kolu tasarımı yüzünden arka ferahlık unsuru feda edilmiş.
Bir başka eksikli ise yüksek bagaj eşiğinden kaynaklanıyor. Uzun seyahat öncesi valizinizi yerleştirmede özellikle kısa boylular sorun yaşayacaktır. Bagaj hacmi ise sınıfı için tatminkâr.
Kia Niro ise dış tasarımıyla Almanların elinden çıktığını kanıtlarken iç mekanda bu çizgileri devam ettiriyordu. Çok ama çok küçük ilk akıllı telefonlarınki kadar bir ekrana sahip olan Niro’nun ülkemize gelmeyen versiyonları daha büyük ekranlara sahip. Navigasyon haritası sorunu yüzünden kullanılan bu ekranlara yönelik sorun 2018 itibariyle çözüldü ve bu yıl satılan yeni Kia Niro’lar artık yeni nesil büyük ekranlı olarak ithal edilmeye başlandı.
1.8 ile 1.6 kapışmasıyla motor ve performans
Toyota C-HR 1800 cc benzinli motoru ve elektrik motoru desteği ile Niro’nun 1600 cc GDi motorunun en gerçekçi performans testi sanırım F1 Pisti’nde deneyerek, ortaya çıkardı. Biz de Intercity İstanbulpark Pisti’nde bu karşılaştırmayı gerçekleştirdik.
Sıfırdan hızlanmalarını ve hareketli start denilen testlerde performans olarak Niro açık ara önde olduğunu gösterdi.
F1 pistinin çok iyi tutunan zemin yapısı ve her iki aracın üzerindeki standart lastikleri ile virajlara olması gerektiğinden daha sert girerek, kayma eğilimlerinin ne yönde olduğuna baktık.
Her iki araç da yüksek yapılarına rağmen başarılı oldu.
C-HR çok zorlandığında beklendiği gibi kafadan kayma eğilimi gösteriyor.
Niro biraz daha istikrarlı bir performans gösteriyor ve virajlarda daha güven veriyor.
Niro‘nun frenaj ve viraj performansi başarısındaki en büyük etkenlerden biri ise lastikleri idi. Niro satın aldığınızda üzerinde 18″ ve Porsche modellerinde de standart olan yüksek performans lastiklerle sahibine teslim ediyor. Test tarihinde bu lastiklerin fiyatı 900 TL civarındaydı.
C-HR ise standart lastiklerle geliyor.
C-HR ve Niro 2. el değeri
Türkiye’de önemli bir kriter de elimizdeki aracı ikinci elde nasıl satacağımız. Hibrit ve elektrikli araçlar henüz ikinci elde çok fazla işlem görmüyor. Bu konuda BMW i3 oldukça başarılı. Önümüzdeki yıllarda C-HR ve Niro’nun da ikinc eli oluşacaktır.
Bu araçların ikinci el karşılaştırması için henüz net konuşmak için erken ama Toyota ikinci elde Kia’dan daha yüksek bir durumda. Dolayısıyla bu C-HR için de geçerli olacaktır. Kia, Niro’nun tutunması ve ikinci elde akışkanlığı için biraz çalışmalı.
Sonuçta C-HR geçtiğimiz yıl Türkiye’de 3 bin adetlere giden bir satış rakamına ulaşırken, Kia Niro’nun satışları 100 adeti bulmadı. C-HR kendi başına hibrit pazarını domine ediyor. Güçlendiriyor ve geliştiriyor.
Önümüzdeki yılarda yeni elektrikli ve hibrit araçlar çoğalacak. Bu tür araç satışları artacak. Yeni donanımlar, otonom sürüş özellikleri devreye girecek. Belki fiyatları da daha ekonomik hale gelecek.
Kia Niro Sürüş İzlenimi Toyota C-HR Sürüş İzlenimi
