Rakamlar ne söyler, ben ne anlarım?

Ekonomi iyiye gidiyor: Hadi gidip otomobil alalım… Ekonomi kötüye gidiyor: Hadi gidip otomobil alalım.

Bana mı öyle geliyor bilmiyorum.

2015 yılı otomotiv piyasasında tüketici dinamiklerinin değişmeye başladığı yıl olarak tarihe geçecek.

Ya da kendi içinde ‘değişik, tuhaf bir yıl’ olarak kalacak.

Ağustos ayı bitiminde rakamlar, otomobil ve hafif ticari araç satışında 8 aylık toplam 599 bini gösterirken, otomotiv piyasasında pek de alışık olmadığımız tüketici tepkilerine tanık oluyoruz.

Türkiye otomotiv tarihinde bugüne kadar 6 ay boyunca kesintisiz 80 binin üzerinde bir satış performansı yaşanmadı. 6 ay üst üste 70 bin ve üzeri de olmadı… Yıl içindeki kesintisiz üç, dört aylık yükselişler hep yol kazasına uğrar, sürecin bir yerlerinde ‘hissedilir’ düzeyde düşüş başlardı. Bu yıl 91 binlik nisan ayı sonrasında aylık bazda düşüş söz konusu ama 80 binin altına gerilemeyen bir pazarın süreklilik kazanması da dikkat çekici.

Yıl sonu itibariyle toplamda yüksek satış kaydedilen yıllarda da ya ekonomiye güven zirvedeydi ya da teşvik, vergi indirimi gibi satışı tetikleyecek uygulamalar vardı.

Bu yıl ise tam tersi yaşanıyor. Vergiler hâlâ yüksek, tüketici güveni giderek azalıyor, kur zıpladı, faizler yükselişe geçti… Siyasi ortam malum.

‘İşte şimdi hissedilir bir düşüş başlayacak’ dediğimiz noktada da, bir önceki aya göre küçük bir miktar düşüş olsa da yine gayet iyi sonuçlarla karşılaşıyoruz. Bu kadar olumsuz bileşen bir aradayken bu kadar yüksek rakamlarla böylesine yüksek performans yaşanmamıştı. Belki 1 milyon rekoru kıl payı kaçar ama mevcut rakamların yeni bir rekoru gösterdiği de ortada.

Kötü mü bu? Tabii ki hayır. Sadece ilginç.

Şu anda ‘zam beklentisi’ piyasanın en önemli itici gücü haline gelmiş durumda. Yılın son dört ayını görmeden konuşmak pek doğru olmaz, ama fiyat artacak beklentisi nedeniyle bu kadar insan alım kararını erkene aldıysa, bu silsile eylül, ekim aylarında da devam edecek demektir. Piyasadaki stok durumu da göz önüne almak lazım. Kademeli olarak artacak fiyatların dumanı tütmeye çoktan başladı bile.

Ve de sanırım binlerce potansiyel müşteri, fiyatların gelecek aylarda, yıllarda çok daha yüksek olacağını düşünüyor. Bir an önce araç almak istiyor.

Yani…

‘Hem geleceği düşün, hem anı yaşa’ gibi bir ruh hali var sanki.

Oksimoron bir hal…

Bu arada kendi adıma sevineceğim bir gelişme olarak, biraz tesadüfi bir zamanlama olsa da o zam yağmurundan bir hafta arayla sıyrıldım. Mesela benim aldığım zamanla geçen bir aylık sürede 3 bin liraya yakın fark var. Kurun zıpladığı şu günlerde araç alma planı yapanlara, en çok da satanlara sabır diliyorum…

Eskiden otomotiv istatistikleri öncü göstergeydi. İşler iyi gidiyorsa satışlar yükselir, kötü gidiyorsa –bazı vergi indirimi teşvik uygulamaları dönemleri hariç- düşerdi hatta bıçak gibi kesilirdi.

Hâlâ öncü gösterge ama rakamları okuma şekli, göstergelerin içeriği değişti sanırım…

Bütün yollar Roma’ya çıkıyor.

Ekonomi iyiye gidiyor:

Hadi gidip otomobil alalım

Ekonomi kötüye gidiyor:

Hadi gidip otomobil alalım.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.