Türkiye’yi uzun süredir yatırım radarına alan Nissan, ülkemizde hedef çıtası büyüttü. 1993’ten bu yana Türkiye temsilcisi olan Sumitomo’daki yüzde 99.7’lik hisseyi alarak 1 Ekim tarihi itibarıyla faaliyetleri kendi yürütme kararını alan Nissan, en çok satan Japon marka olmayı hedefliyor. 2018 yılı sonunda 60 bin adetlik satışa ulaşmayı isteyen şirket, bu hedef doğrultusunda yerli üretimi de stratejileri arasına aldı. Sinan Özkök’un Renault’da 22 yıl çalıştıktan sonra Nissan Otomotiv’in başına geçmesi ‘yatırım‘ sinyallerini güçlendirdi.
Nissan Otomotiv’e uzun yıllar sonra gelen ilk Türk Genel Müdür olan Sinan Özkök, yeni yapılanmanın Türkiye pazarına olan güveni ve önemi gösterdiğini belirterek, “Renault-Nissan’ın global ittifakına paralel Nissan’ın Türkiye’de daha yukarı çıkması lazım. İttifakın sinerjisini getirmemiz gerekiyor” dedi. Türkiye için ‘Kararlı Büyüme Stratejisi‘ belirlediklerini kaydeden Özkök, “SUV segmentinin tartışmasızı lideriyiz. B-SUV’da Juke’la, C-SUV’da Qashqai’yla ve D-SUV’da X-Trail ile podyumda olan tek markayız. Qashqai’den 15 bin adetten fazla satarak, liderliğimizi sürdürüyoruz. SUV sınıfına birçok yeni rakip geliyor, iyi ürünler sunuluyor ancak Qashqai hala lider. Patron hala biziz. Ancak yeter mi? Hedefimiz en çok satan Japon markası olmak. Sadece SUV’da da değil toplamda da üst sıraları hedefliyoruz” diye konuştu.
Sinan Özkök, Nissan Otomotiv olarak halihazırda yüzde 3 olan pazar paylarını ilk etapta yüzde 3.5-4’e ve sonrasında yüzde 5’lere yükseltmeyi planladıklarını söyledi. Özkök, hedeflerini şöyle aktardı: “2018 yılında 60 bin adetlik satış ve yüzde 5 pazar payıyla Japon markalar arasında liderliği istiyoruz. Avrupa’da Temmuz’da Nissan ilk kez Asya markaları arasında en çok satan unvanını aldı. Önemli olan hedefi koymak. Geçen yıl satışlarımız 19 bin 700 adetti. 2015’te 25 bin adede ulaşacağız. Nissan’ın direkt distribütör olmasıyla yeni ürün ve yatırım alacağız. Daha hızlı karar verebileceğiz. Eskiden Nissan’a gidip biz hangi ürünleri istediğimizi söylerdik, şimdi onlar gelip, ‘Bu modeller Türkiye pazarına uygun olur’ diyor. 60 binlik satışa ulaşmak için yeni ürünler sunmamız lazım. 2 yıldır pick-up sınıfında yer almadığımız Navara 2016 yılı başında geri dönüyor. C sedan sınıfında eksikliğimiz var. C hatchback modelimiz Pulsar için Nissan’la görüşüyoruz. Filoda büyüyoruz. 20014’te filo 3 bin araç verirken, bu rakam 6 bine çıktı.”
Nissan’ın yerli üretimi olması halinde 20 bin adetlik ekstra bir satışının gerçekleşeceğinin altını çizen Özkök, “Nissan Türkiye’de mutlaka bir gün üretim yapacaktır. Ancak bunun için illa yeni bir tesis kurulması gerekmiyor. Oyak Renault’nun Bursa tesisi Renault-Nissan İttifakı’nın en güçlü ve en kalitelilerinden biri. Oyak Renault’da bir kapasite boşluğu doğarsa bir Nissan modeli üretmeyi mutlaka değerlendiririz. Ama Bursa şu an tam kapasite çalışıyor. En çok satan Japon marka hedefine gitmek için her yolu deneriz. Bunun için 20 bin adetlik C sedan model lazım” dedi.
Ne kadar iç satış o kadar yatırım
Otomotiv pazarının Eylül’de ilk kez daraldığını, 8 ay sonra rüyadan uyandıklarını belirten Sinan Özkök, “İki seçim geçiriyoruz, birçok olumsuz olay yaşanıyor, zorlu bir yıl. Yine de 900-950 bin adetlik satışla rekorun geleceğini düşünüyorum. Ancak 1 milyonluk satış yine hayal olacak” dedi. Özkök, iç pazar ne kadar kuvvetliyse o kadar çok yatırımın geldiğini de sözlerine ekledi.
Otomobile daha zam gelecek
Nissan Otomotiv Genel Müdürü Sinan Özkök, otomotiv sektörünü kurdaki dalgalanmaların çok zorladığını söyledi. Son 6 ayda euronun TL karşısında yüzde 20 değerlendiğini ifade eden Özkök, “Otomobillere gelen zamma bakarsak ortalama yüzde 7.5. Tabii biz ana merkezlere siparişlerimizi verdik, bu araçlar bir şekilde satılacak. Kampanya yapılacak… Ancak önümüzdeki dönemde kurdaki artış fiyatlara yansıyacak” dedi.
