Tamam tamam, panik havasına gerek yok. Konunun Türkiye’yle ilgisi yok. Olay tamamen Fransa’da geçiyor.
Çevresel kaygıları merkezine koyan Fransa, bir süredir hız limitlerine yönelik dikkat çeken uygulamaları hayata geçiriyor. Olay çok lokal gibi görünse de global bir yaklaşımın işaretleri aslında…
Fransa, kısa bir süre önce hava kirliliğinin önüne geçebilmek için otoyollarda hız sınırını saatte 130 km’den 110 kilometreye düşürdü. Geçen mayıs ayında da dünyanın en fazla turist çeken kentlerinden Paris’te bazı yolların trafiğe kapanmasının ardından, Paris Belediyesi saatte 30 kilometrelik hız limitinin uygulandığı bölgeleri genişletmek istediğini açıkladı. Plan gerçekleşirse Paris sokaklarının üçte birinde hız limiti saatte 30 kilometre olacak. Bu yıl başından itibaren Paris merkezindeki dört bölgede hız 30 km/s ile sınırlandırılmıştı.
Bu uygulamaların ortak amacı belirttiğim gibi çevre kirliliğini azaltmak.
Fransa’da şimdi de otoyollarda hızın saatte 90 kilometre ile sınırlandırılması tartışılıyor. Bu girişim Paris yakınlarındaki Valence Belediyesi’nnden geldi. Çevre Bakanı Segolene Royal’in de aynı görüşü taşıdığını belirtmek gerek.
Valence şehrinin kenarındaki otoyolda da hız limiti saatte 110 kilometre. Belediye Başkanı Nicolas Darangon, bunun 90 kilometreye düşürülmesini istiyor. Bunu isterken hareket noktası şöyle: “Otoyola yakın yerleşim birimlerinde yaşayanların sağlıklarını korumak için gereken tedbirlerin çok acil olarak alınması gerekiyor. Valence şehri A7 otobanının hemen 300 metre yakınında ve günde 70 bin aracın geçtiği bir noktada konumlanmış durumda. Hızı azaltmak kirliliğin de azaltılmasını sağlayacak. Çünkü ortalama hız azaldıkça karbondioksit emisyonu da azalıyor.” Hızın 90 kilometreyle sınırlandırılmasının sürücüler açısından minimum bir zaman kaybına yol açacağını da ekliyor.
Bu tartışmaların nasıl sonuçlanacağını önümüzdeki aylarda göreceğiz…
Global olduğunu iddia etsem de büyük ihtimalle bu yazı pek çok kişi için Fransa’nın iç meselesi olarak kabul edilecek. Bunu bile bile niye mi yazdım?
‘Ahlaksız, yozlaşmış, çürümüş, insan hayatının hiçbir değerinin olmadığı ezik’ Avrupa Birliği’nin bir vatandaşıyla empati yapmak istedim.
Kendimi de nasıl da kötü hissettim bilemezsiniz. Ne zormuş Avrupa Birliği vatandaşı olmak. Adamlar otoban kenarındaki bir şehirde yaşayanların bile sağlığını düşünüyor. Böyle ayrıntılarla bir arpa boyu yol alınmaz ki (!)…
Bir hatırlatma olarak: 50’yle gitmenin bile artık mucize olduğu E5 üzerinde hız limiti saatte 70 kilometreye indirilmişti de el birliğiyle 80’e çıkarmıştık ya…
Şükrettim dünya liderliğimize…
