Hâlâ mı bilmiyorsunuz? Otomobil fiyatları nasıl belirleniyor, kim belirliyor?
Her telden bir hafta…
Vergilerin kimse farkında değil…
Evet hâlâ…
Yıllardır yazılıp çizilmesine, her platformda dile getirilmesine rağmen… Türk halkının büyük bir çoğunluğu, otomobil fiyatlarının tamamının otomotiv firmaları tarafından belirlendiğini sanıyor. Tıpkı akaryakıt fiyatlarında olduğu gibi. Sektör bir türlü otomobile verdiği paranın en az yüzde 45’inin vergi olduğunu anlatamıyor.
Öyle olmasa, hafta içinde yayınlanan bir televizyon programında 56 liralık çıplak fiyata sahip bir otomobilin anahtar teslim fiyatının vergiler sonrasında 161 TL’ye çıktığına ilişkin bilgi sosyal medyada bu kadar ilgi uyandırır mıydı? Hem de bilgiye en kolay ulaştığının düşündüğüm, sandığım çevrelerde…
Yıllardır bu konuda kalem oynatan biri olarak vallahi de billahi de esef duyuyorum.
Siz de bilmeyecekseniz kim bilecek?
Merak etmeyin otomotiv pazarı bu ay da iyi çıkacak…
Niye mi böyle diyorum? Benimki tamamen geleneksel bir gözlem. ‘Yollar ticaretin barometresidir’ derim ya hep. Geçen hafta içinde Karadeniz tarafına yaptığım seyahatte, yollarda seyreden lojistik araçlarının ağırlıklı olarak otomobil ve ticari araç taşıdığına tanık oldum. Birçok sektörde ticaret durma noktasına gelirken, otomobil lojistiğinde şehirlerarası yollar vızır vızır…
Vergi söylentilerinin gazı olabilir mi?
Olabilir… Hem de fazlasıyla…
Kaç paran olursa ‘birazını’ dağıtırsın?
Olukla para kazanan insanlar acaba kaç parası olduğunda tamam ‘tamam artık, bu kadar yeter’ der ve ‘Kazandığımı biraz da paylaşayım’ diye devam eder?
Gözlemlediğim kadarıyla pek çok para kazanan için böyle bir durak noktası yok. Mesele sahip olduğun para da değil sanırım. Sorun belli bir noktadan sonra, senin parayı değil, paranın seni yönetmesidir…
Geçen hafta gündeme gelen bir haberi tek geçerim. Son dönemin otomobille ilgili olmayan en güzel otomobil haberi bence.
Elmas ticareti yapan Hindistanlı dolar milyarderi işadamı Savji Dholakia, performansı yüksek çalışanlarına toplam 7.5 milyon dolarlık 400 daire ve 1.260 otomobil hediye etmiş. Dholakia’nın 5 bin 500 çalışanı varmış ve bunların 1.716’sı hediyelerini almış.
Sahalarda görmek istediğimiz hareketler bunlar. Tüm çok para kazananlara örnek olsun. Kazandığınızın birazını paylaşırsanız komünist olmazsınız merak etmeyin.
Keşke ‘performans’ kriterine bağlı olmadan tüm çalışanların aynı hediyeyi alsaydı…
Kapitalizmde böyle mi olmuyordu değil mi?
Yani paranı paylaşırken bile ille de performansa bakıyorsun…
Volkswagen, birinciliğe koşuyor
Volkwagen’in geçen yıl sonunda ABD’de patlak veren dizel araçlarda hileli yazılım kullandığının ortaya çıkmasından sonra, Alman markanın bu yıl ki satış performansı merak konusuydu. Dizel skandalına ve bu skandalın ağır mali yüküne rağmen Alman Volkswagen, 2016 yılını Japon Toyota’nın önünde dünya satış birincisi olarak kapatacak gibi görünüyor. VW’yi birinciliğe dizelle pek ilgisi olmayan Çin pazarındaki başarısı taşıyacak.
Global bazda 9 aylık sonuçlara göre, Toyota 7 milyon 530 bin adet satış yaparken, VW’nin satışları 7 milyon 610 bin adet oldu. VW’nin satışları yüzde 2.4 arttı. VW, Çin pazarında bu yıl yüzde 11 büyüme kaydetti.
2015 yılında 10.5 milyon adet satışla Toyota ilk sırada yer almıştı. VW, 9.9 milyon adetle ikinci olmuştu.
İngiltere çarpışarak çekiliyor
İngiltere’nin AB’den çıkıp çıkmama kararının verildiği Brexit referandumu öncesinde enendişeli kesimlerin başında İngiliz otomotiv endüstrisi geliyordu. Referandumdan ‘evet, AB’yi terkedelim’ sonucu çıkınca İngiliz otomotivindeki endişeler daha da artmıştı. Bu durum Türkiye’yi de ‘acaba Nissan ve Toyota gibi firmalardan yatırım kayar mı’ noktasında oldukça ilgilendirirken, İngiltere ülkeden yatırım kaçırmamak için epey ter dökecek gibi görünüyor.
Hafta içinde otoajanda.com’da da yer aldığı gibi, İngiltere İş, Enerji ve Endüstriyel Strateji Bakanı Bakanı Greg Clark’ın ülkedeki tüm otomotiv üreticilerine ve tedarikçilere ‘verdiği’ güvence bunun sinyali. İngiltere, otomotiv endüstrisi için serbest ticaret anlaşması gibi bir uygulamanın hayata geçirilmesinin mümkün olduğu kanısını taşıyor. Bunun en önemli dayanak noktası da Avrupa ülkelerinin İngiltere’ye çok büyük miktarlarda otomotiv ihracatı yapması.
Görünen o ki İngiltere yatırım kaybetmemek için kanının son damlasına kadar çarpışacak.
‘Niş’ pazar nasıl bulunur?
İngiltere demişken, yine oradan bir yatırım haberi… Sıradan bir yatırım haberi olarak görülse de büyük küçük demeden niş bir alanı bulmanın önemini gösteriyor.
Vauxhall, yani Opel, İngiltere’de bir fabrika kuruyor. Bu fabrikada markanın modellerinin, polis ve itfaiyeci araçların yanı sıra ambulans araçlarına dönüştürülme işlemi yapılacak. İngiltere’de polis araçlarının yüzde 70’i Vauxhall tarafından karşılanıyor. Üretici firma bu işbirliğini devam ettirmeyi umuyor. 50 kişinin çalışacağı fabrikada yılda 2.500 aracın dönüşümünün yapılması hedefleniyor.
