Okur mektubu! Patinaj çeken şirket

Bugün BMC  eski ve ışıltılı günlerine geri dönmeyi bekliyor. Marş yapmamaktansa şimdilik olduğu yerde patinaj çekmesi hiç yoktan iyidir. Fakat çok önemli noktalar var.  BMC patinaj çekiyor ama eski yıllarda olduğu gibi deposundan mazot yürütüp cebine doldurmak isteyenleri artık uzak tutmak lazım. 

Şu sıralar içerde olan birkaç BMC müdürünün referansı ile bazı çalışanlar geri çağrılıyor. Peki kim – kimi neye istinaden tekrar fabrikaya çağırıyor?

Unutmayalım ki akrabalar, tanıdıklar, tanıdıkların çocukları, onların yakınları veya BMC’ye yakınlığı ile tekelleşmiş olduğunu bildiğimiz bazı yan sanayiciler hep ceplerini fazla fazla doldurdular.

İşbaşı yapan tüm arkadaşlarımızın gözü aydın, fakat aynı unvan da 2 kişiden hangisinin fabrikaya çağıralacağına karar verenlerin artık yandaşcılık yapmaması gerektiğini bilmeleri lazım. 

Neden mi?

Bakınız gündem Saya Grubu yani Ethem Sancak’ın fabrikayı alması gündemidir. Bu grubun şirketlerine baktığınızda hepsi aile şirketi olmasına rağmen BMC'de ki torpil ve adam kayırmacanın adı bile zikredilmemektedir. Kendi akrabaları bile olsa başarısız olanların gözünün yaşına bakmamaktadırlar. Yarın satış gerçekleşir ise şu an içerde olan yöneticiler ve hala saltanatlarını koruyanlar tek tek sorgulanır ve sırtında kara lekesi olanın gözünün yaşına bakılmaz. 2. emekliliğine koşanlar, gönül bağı var diye şirkette tutulanlardan eser kalmaz. 

Şimdi soruyorum, “BİZ BMC ÇALIŞANIYIZ, NE OLURSA OLSUN BURADAYIZ, SİZİN GİBİ İSYAN ETMEYİZ” diye ahkam kesen yöneticilerimizin neden hepsi başka başka firmalarda çalışıyorlar ? Onların ki can’da iş bulamayıp intihar eden, iş bulamadığı için hamallık yapan gerçek anlamda usta olan BMC işçisi veya beyaz yakalısı can değil mi?

Kirasını ödeyemediği için evinden atılan, eşinden boşanan, çocuğunu üniversiteye gönderemeyen ve bu duruma dayanamayıp isyan eden her kim olursa olsun sendika tarafından isimleri yönetime verilen ve sorgusuz sualsiz işten atılanlar, hiç bu saydıklarımı yapmasa bile sendika yandaşı olmayanların evlerine giden işten çıkarılma evraklarını unutmamalıyız. Yüz kızartıcı suç işlemiş gibi emekleri hiç düşünülmeden kapıya konulan bu insanların hesabını kim verecek ? 

Müstevlilerin (İşgalcilerin) şahsi emelleri uğruna yıktıkları hayatları kim tamir edecek ? 

Şu an da bir çok bölümde alnının akı ile çalışmış çok kritik isimler var ve bu isimler şu an saltanatlarını sürmeye devam eden karanlık güçler tarafından sırf kendilerine taş koymasınlar diye fabrikaya geri çağırılmıyorlar!!! 

Lakin sadece şahsi sorunları yüzünden fabrikaya çağırmayan bu saltanat sahiplerinin bilmedikleri bir gerçek var. Kendileri sınırsız yakıtlı şirket araçları ile her hafta sonu istanbula giderken, çoluk çocuk doldurdukları şirket arabaları ile ÇEŞME'lerde görülürken, işçileri kendi bağına bahçesine gönderip iş yaptırırken bu kritik noktada dediğim gerçekten emek ve çaba harcayan gerçek BMC’liler alınları ak bir şekilde çalışıyorlar ve fabrikayı ayakta tutuyorlardı. Şimdi onlar olmazsa bu saltanat sahipleri ne yapacaklar???

Sona az kaldı; 

Bugün yarın BMC’nin  satışı gerçekleştikten sonra bu karanlık güçler teker teker yok olacaklar. Zannediyorlar ki eskisi gibi 70 yaşına gelip hala masa başında oturacaklar !!!  Yok öyle bir dünya… 

Dışarıda genç, kafası çalışan, bileği çalışan Türk mühendisleri, işçileri var.

Çukurova zamanındaki gibi olmayacak, performans karnesine bakıldığında eksi not görüldüğünde kapının önüne koyulacak herkes. Yaşı gelmiş, artık tek işi bütün gün gazete okuyan, kendi fabrikanın sahibi zannedenler tepe taklak olacaklar. 

Bir BMC çalışanı

 

 

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.