Filo alımları 320 bine indi, 2019’da 420 bine çıkacak

İki yıl önce 1 milyonluk Türkiye otomotiv pazarı, bir yıl içinde 620 inlere iniverdi. Daha da iniyordu da 31 Ekim gecesi devreye giren ÖTV ve KDV teşvikleri son iki ayı destekledi. Yoksa 500 binleri yazıyor olacaktık. Türkiye otomotiv pazarı nasıl bir istikrara sahip ki bir yılda yüzde 50 daralabiliyor. Ya öncesi suniydi, ya da bu yıl aşırı tepki verdi.

Her neyse 1 milyon adetlik Türkiye otomotiv satışlarının en önemli ayağını oluşturan filo satışlarında son durum ne? 2018 yılında yaşanan likiditasyon krizi, filo kiralama şirketlerinin bir kısmını dağıttı. Bir kısmı ise güçlü finansal yapıları sayesinde ayakta kalmayı ve hatta kâr yazmayı başardı.

Filo alımları 320 bine geriledi

Türkiye filo kiralama şirketlerinin pek çoğu TOKKDER adı altında bir derneğe üye. Hemen belirteyim; en büyük filo şirketi İntercity üye değil. TOKKDER Başkanı İnan Ekici, 2018 yılını değerlendirdiği ve 2019 beklentilerini dile getirdiği bir soru-cevap gerçekleştirdi.

İnan Ekici: TOKKDER Başkanı

Yılbaşı öngörüsü 410 bin adet olmuştu

Ekici, 2017 yılında 360 bin adetlik bir filo kiralama araç parkı olduğunu, 2018 hedefinde ise 410 bin adetin bulunduğunu hatırlatarak, açıklamasına başladı. Son 5 yılda ortalama yıllık yüzde 15’lik büyüme gösteren filo kiralama pazarı TOKKDER üyelerinin tahminlerini 2018 için bu şekilde yönlendiriyordu.

Tüm Oto Kiralamacıları Derneği

Yılın iyi başladığını ve yılbaşında öngörülen hedefe uygun bir seyir izlendiğini dile getiren Ekici, işin ilerleyen alarda bozulduğuna dikkat çekiyor. Ekici döviz, faiz, enflasyon köşeli Bermuda Şeytan Üçgeni sularına girildiğinde ne olduğun ise şöyle anlatıyor:

“Özellikle yılın ikinci yarısında Türk Lirası’nın ABD Doları ve Euro karşısındaki önemli değer kaybı, tırmanan enflasyon, para piyasalarında yaşanan sıkışıklık ve yükselen kredi faiz oranları; ticari hayatı olumsuz yönde etkiledi. 360 bin ile başladığımız yılı 320 binler seviyesinde bir araç parkıyla kapatacağımızı tahmin ediyoruz.

Artan döviz kurları ve daralan iç talep sektörü nasıl etkiledi? 

Bu soruya TOKKDER Başkanı İnan Ekici‘nin yanıtı ise şöyle oldu:

“Yaz aylarında başlayan likidite sıkıntısı, tüm ülke ekonomisinde bir daralma oluşturdu ve ekonomi bundan olumsuz etkilendi. Euro ve ABD Doları’nın TL karşısında hızlı değer artışı, döviz yükümlülükleri olan tüm sektörlerde bir pozisyon açığı ortaya çıkardı. 

Ekonomide likidite sıkıntısı yazın başladı

Her araç kiralama şirketinin etkilenme derecesi, işin yönetimi, yabancı para cinsinden portföyünün büyüklüğü ve krediyi nasıl kullandığı gibi farklı parametrelere göre değişkenlik gösterir. Sektörümüz genel olarak diğer iş kollarına nazaran daha az etkilenerek Türkiye’deki daralmadan daha büyük bir daralış yaşamadı. Sektörümüzde yaşanan daralma, nihai tüketici talebindeki düşüşten kaynaklanıyor. Pazarın daralmasıyla birlikte araç filosunu küçültmek isteyen firmalar oldu. 

2019 yılı filo kiralamacılar için nasıl geçecek?

Ekici’ye göre 2019 yılı “bir toparlanma yılı olacak”. Peki toparlanma takvimi hakkında Ekici ne düşünüyor:

2019 yılı sonuna doğru operasyonel kiralama sektöründe büyüme trendinin başlayacağını ve 2020 yılı sonunda yine 375 bin civarındaki filo büyüklüğüne ulaşacağımızı tahmin ediyorum.

2019’da kısa dönemciler alıma geçmez

2019 yılında, kısa dönem araç kiralama sektörünün çok fazla araç yatırımı yapmayacağı kanaatindeyim. Bu sebeple kısa dönem araç kiralamada araçları elde tutma süreleri 7 – 8 aylardan 12 ay ve üzerine çıkacaktır. Dolayısıyla 2019 yılında toplam parkın 33 binler civarında olacağını öngörüyorum. Turizmde beklenen yüksek artışlar ve talep göz önüne alındığında, 2019’u bir fırsat yılı olarak değerlendiriyoruz. 2019’da kısa dönem kiralama, var olan işi kaçırmamaya ve verimliliğe odaklanacak. “

Dünyada ne kadar filo kiralama aracı var?

“Görünen o ki araç paylaşım sektörünü 10 seneden kısa bir sürede 5 kat gibi inanılmaz bir büyüme bekliyor. Küresel rakamlara bakarsak 2015 yılında 4,8 milyon üye, 102 bin araç olan araç paylaşım pazarının; 2024 yılında 20 milyon üye ve 500 bin araca çıkacağı tahmin ediliyor. 
Türkiye’de ise paylaşım ekonomisinin bilinirliği ve sektörde faaliyet gösteren firma sayısı henüz çok sınırlı. Bilinirlik arttıkça paylaşım ekosisteminin de hızla gelişeceğini öngörüyorum. “



Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.