Kara bulutları dağıtacak rüzgar – Belma Toprak

“2019 yılında otomotiv sektörü, sadece Türkiye’de değil dünya genelinde de kaygan zeminde yol alacak gibi görünüyor…” demişiz geçen yılın sonunda.

Benim demem değil elbette… Birçok kesimin analizlerinden ortaya çıkan bir beklenti.

Maalesef Türkiye otomotiv pazarındaki olumsuzluklar, beklentilerin çok üzerinde gerçekleşti ve kaygan zeminde de yol alınamadı demek yanlış olmaz sanırım… Yılın son 4 ayı için pazar öngörüleri faizlerin düşeceği beklentisiyle göreceli olarak iyimser olsa da, 2019 yılının ‘ana hatları’ pek değişecek gibi görünmüyor.

Sektörün üzerinde biriken kara bulutlar, hem Türkiye için hem de dünya otomotivi için olduğu gibi duruyor, hatta kara bulutlar daha da büyüdü. Bulutları dağıtacak rüzgar çıkmadı.

Fotoğraf: Halil Okşit

Kara bulutları dağıtacak bir rüzgar lazım

Dünyada yüksek satış performansıyla performansla geçen yaklaşık 10 yılın ardından 2018 yılıyla birlikte gelen ilk işaretler 2019’da iyice belirginleşmiş durumda. Rakamlar da bunu teyid ediyor.

Dünyanın en büyük üç pazarı Çin, ABD ve Avrupa’da satışlar gerileme eğiliminde. Dünyanın en fazla araç satılan ülkesi Çin’de satışlar temmuz sonu itibariyle yüzde 12.6 ile beklentilerin çok üzerinde geriledi. Çinli tüketiciler ABD ile yaşanan ticari gerilimler nedeniyle ‘bekle ve gör’ tavrını takınmış görünüyor. İlk 6 ay itibariyle ABD yüzde 2, Avrupa yüzde 3 kayıpta.

Alman sigorta şirketi Euler Hermes, 2018’deki 0.6’lık hafif kaybın ardından ikinci kayıp yılı 2019’da dünya genelinde satışların ortalama yüzde 4.5 gerilemesini öngörüyor. 2020 yılında ise kısmi bir dengelenme beklentisi söz konusu olabilir ve yüzde 0.5’lik bir artışa ulaşılabilir. Ancak 100 milyonluk yıllık satışa 2026 yılından önce ulaşılması her durumda pek mümkün görünmüyor.

Geçen yılın sonunda olumsuz beklentilere neden sebepler listesi hâlâ yerini koruyor.    

Ülkeler arasındaki ticari gerilimler otomotivi de direkt olarak etkiliyor. Trump ve gümrük vergisi tehditleri piyasaları adeta sallıyor. ABD, yılda 300 milyar dolarlık otomotiv ithal ediyor ve bu dünya otomotiv hacminin yüzde 20’sine denk geliyor. Başlarda Japonya, Meksika ve Çin tartışmaların merkezinde iken bugün Avrupa da yüzde 25 gümrük vergisi olasılığı nedeniyle merkez kalabalıklaşmış durumda. 

Brexit nedeniyle İngiltere’de yüzde 80’i ihracat hedefli olan otomotiv üretimi şimdiden yüzde 11 ekside.  

Avrupa’da karbondioksit emisyonlarının düşürülmesi konusu üreticilerin tepesinde Demokles’in Kılıcı gibi sallanmaya devam ediyor. Ancak bu kılıçtan artık kaçış olmadığı da anlaşıldı. Otomobillerin kilometre başına ortalama 120.5 gram olan karbondioksit salınımı 2021 yılına kadar 95 grama indirilmek zorunda. Bu da dev maliyetler demek. Üreticiler gerekli koşulları yerine getirmezlerse milyarlarca euro ceza ödemek zorunda kalacaklar.

Bütün bu liste, Türk otomotivinin en önemli sacayağı ihracatı da tehdit etmeye devam ediyor…

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.