Elektrikli scooter ve bisikletler Avrupa şehirlerinin gözdesi oldu

Hayatımız ve hobilerimiz değişiyor, insanlar koronavirüs salgını nedeniyle toplu taşıma araçlarından uzaklaşarak; elektrikli scooter, bisiklet ve otomobiller gibi bireysel araçlara yöneliyor. Türkiye’de bu durum araç satışlarına katkıda bulunurken Avrupa şehirlerinde bisiklete yönelik yatırımların yoğun bir şekilde artmasına neden oldu.

BBC News’de yer alan haberde verilen bilgilere göre, salgın başladığından bu yana Avrupa’da bisikletle ilgili altyapılara 1 milyar Euro’dan fazla harcandı ve 2 bin 300 km yeni bisiklet yolu kullanıma açıldı.

Brüksel merkezli Avrupa Bisiklet Federasyonu’ndan Jill Warren, salgının en büyük kazançlarından birisinin “bisiklete binmek” olduğunu söylüyor; “Bu zaman dilimi, bisikletin hayatlarımızı ve şehirlerimizi değiştirmedeki potansiyelini bir kez daha gösterdi.”

Peki bu kadar para neye harcandı? Ve bu yatırımın uzun vadeli etkileri ne olabilir? Dört büyük şehrin neler yaptığına bakalım.
Milano’da 35 km’lik yeni bisiklet yolu yapıldı

Otomobil kullanıcıları karşı çıktı, Milano yine de bisiklete yöneldi

Milano’nun Kentsel Planlama, Yeşil Alanlar ve Tarımdan Sorumlu Belediye Başkan Yardımcısı Pierfrancesco Maran, daha önce de bisiklet yolları inşa etmeye çalıştıklarını, ancak araba sürücülerinin bu durumu protesto ettiğini söylüyor. “Biri bana şöyle dedi: ‘Burada bisikletlileri tanıtmak için koronavirüse ihtiyacınız vardı!'”

Kuzey İtalya’daki bu sanayi merkezi, insanların yeniden hareket etmesini sağlamak için bisiklete yatırım yapan Avrupa’daki ilk şehirlerden biriydi. Bunların çoğu geçici olmasına rağmen, artık 35 km’lik yeni bisiklet yolları var.

Maran, “Elektrikli scooter ve bisiklet kullanan çoğu insan daha önce toplu taşıma kullanıyordu. Covid 19’la beraber bir alternatife ihtiyaç duydular” dedi ve şunları da sözlerine ekledi; “Covid’den önce ana alışveriş caddesinde bin bisikletçimiz vardı, şimdi ise bu sayı 7 bin oldu.”

Ancak bisikletin popüler hale gelmesi, pek çok bisiklet üreticisinin de mesailerini artırdı.

92 yıllık bisiklet üreticisi Pepino Drali’de genç bir çırak olan Alessandro, işlerinin Mayıs ayı başlarında yeniden açıldığını söylüyor. Dükkanın önündeki manzarayı, “Eline bisikletini alan geldi. Dükkanın önünde oluşan sıra sokağın köşesine kadar uzandı” diye anlatıyor.

Bisiklet üretiminin biraz zorlaştığını aktaran Alessandro, koronavirüs sebebiyle çoğu zaman parça bulmakta zorlandıklarını söylüyor.

İşletmelerin artmasına rağmen, herkes mutlu değil. Birçoğu, yapılan değişikliklerin yeterince başarıya ulaşmadığını düşünüyor.

Çevre avukatı Anna Germotta, “İnşa edilmiş birkaç şerit bisiklet yolu var. Ancak bu şehrin ihtiyacı ve insanların iradesi ile karşılaştırıldığında, bunlar gerçekten okyanusta bir damla olarak kalıyor.” dedi.

Germotta, şehirlerin yeninden inşası için bu durumu bir fırsat olarak görüyor; “Koronavirüs, politikacılara kendi şehirlerini değiştirebilmek için iyi fırsatlar sundu. Ancak değişim cesareti göstermemek gerçekten bir felakete neden olabilir.”

Milano’da yerel yönetim, bisiklet sürmeyi teşvik etmek için 115 milyon Euro harcadı. Hükümet, insanları toplu taşıma araçlarından uzak tutmak amacıyla, vatandaşların yeni bir bisiklet veya e-scooter satın almak istemeleri halinde 500 Euro’ya kadar sübvansiyon sözü verdi.

Paris’te bisiklete binme seviyeleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 27 arttı

Paris’te Bisiklet devrimi

Paris Belediye Başkan Yardımcısı David Belliard, pandeminin başlangıcından bu yana 20 milyon euroluk yatırımla Fransız başkentinde büyük bir dönüşümden bahsediyor.

800 km’den fazla bisiklet yolu için “devrim gibi” benzetmesini yapıyor; “En ikonik değişiklik, doğudan batıya doğru uzanan trafiğin meşhur olduğu Rivoli Caddesi’nde. Bu yolun bazı bölümleri artık tamamen arabasız. Bisikletlere ne kadar çok yer verirseniz, o kadar çok kullanılır.”

Kentte bisiklete binme seviyeleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 27 arttı. En büyük etkenlerden biri, hükümetin bisiklet onarımları için 50 euroluk sübvansiyon ödemesi.

Paris şehir merkezindeki bisiklet tamircisi Rémy Dunoyer durumundan çok memnun; “Burası benim için artık cennet gibi. Elektrikli scooter ve bisiklet gerçekten çok popüler hale geliyor.”

Sokağa çıkma kısıtlamaları boyunca tamirhanesi açık kalan Dunoyer, tamirat işleri için daha fazla işçi almak zorunda kaldığını söylüyor.

Hükümet Paris’te bir bisiklet kültürü oluşturmak için ücretsiz bisiklet dersleri de veriyor.
Seine Nehri kıyısındaki Maison du Vélo’da bisiklet dersleri veren Joël Sick, “Normalde, her yıl bisiklet kullanmayı öğrenen yaklaşık 150 yetişkin olurdu. Şimdi ise iki katına çıktı” diyerek durumu belirtti.

Belçika Kralı Philippe ve Belçika Kraliçesi Mathilde 20 Eylül’de “arabasız pazar” günü etkinliğine katıldı

Brüksel’de bisiklet kullanımı geçen yıla göre yüzde 44 arttı

Daha kuzeyde Brüksel’de, şehrin en işlek yollarından bazıları boyunca 40 km’lik bisiklet şeritleri kuruldu. Kentte sosyal mesafe kurallarına uyulabilmesi için, yayaların ve bisikletlilerin arabalara göre öncelikli olduğu bir bölge var. Ayrıca şehrin tamamında hız limitleri de yeniden oluşturuldu.

Nisan ayında, bölgenin Ulaştırma Bakanı Elke Van den Brandt, bölge sakinlerine toplu taşımadan uzak durmalarını isteyen açık bir mektup yazdı.

Van den Brandt, “Yoğun saatlerde otobüslere binilmesi kesinlikle istediğimiz şey değil” dedi ve ekledi; “Tek alternatif, insanlardan arabaya binmelerini istemek. Bu bir çözüm değil.”

Ve görünen o ki son dönemlerde alınan korona önlemleri insanları bisiklete binmeye teşvik etti. Bisiklet kullanımı geçen yıla göre yüzde 44 arttı.

Artan yoğunluk bisiklet satın almayı güçleştiriyor

Amsterdam’da bisiklete binenlerin sayısı artıyor

Çoğu büyük şehrin aksine Amsterdam, pandemiden çok önce zaten bir bisiklet altyapısına sahipti. Hollanda’nın başkentinde insanlardan daha fazla bisiklet ve 767 km’lik iyi yapılandırılmış bisiklet yolları var.

Elektrikli bisiklet markası Van Moof’tan Taco Carlile, satışlarındaki artışı, “Önümüzdeki 10 yıl içinde olacağını düşündüğümüz şeyin aniden üç ila altı ay içinde gerçekleşeceğini görmek çılgınca oldu” sözleriyle açıklıyor.

Şirket, 2020’nin ilk dört ayında önceki iki yıla göre daha fazla bisiklet sattı.

Carlile, “İnsanlar şehirlerinin ne kadar güzel olabileceğini ve daha fazla bisiklet ve daha az araba ile ne kadar yaşanabilir olacağını gördüler” diyor ve ekliyor: “Şimdi geri dönmek istemiyorlar.”

E-bisiklet şu anda Hollanda’da en çok satılan bisiklet türü. Salgın başladığından bu yana kargo bisikleti satışları da yüzde 53 arttı.

Judith ve Johan Hartog, kargo bisikletlerini tam salgın başlangıcında satın almıştı. Judith, “Artık toplu taşıma ile gitmek doğru gelmiyordu ve bu yüzden aslında bir kargo bisikleti almak için doğru zaman gelmişti” diyor.

Çift, ailelerini toplu taşıma araçlarının yarattığı risklerden korumak istediklerini söylüyor.
Peki bu değişim devam edecek mi?

Birçok şehir belirsiz bir geleceğe hazırlanıyor. Eski yaşam tarzının tekrar mümkün olup olmayacağını kimse bilmiyor.

Avrupa Bisiklet Federasyonu’ndan Jill Warren, “Bir pandemi, zihniyetleri oldukça hızlı değiştiriyor. Bu da elektrikli scooter ve bisiklet türlerinin giderek daha fazla insan için bir çözüm olduğunu kanıtlıyor.”

Koronavirüs korkusu yatıştıktan sonra bisiklete ilgi devam edecek mi?

Warren, “Siyasi irade gerektirir, yatırım gerektirir, bunu isteyen vatandaşların aktivizmi gerekir” diyor ve değişiklikleri kalıcı kılmak için politikacıların cesaretine ihtiyaç duyulacağını söylüyor.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.