Elektrikli araçlar giderek artıyor. Aslında yeni bir teknolojiden söz etmiyoruz. Belki pil teknolojisi yeni ama 100 yıl önce de elektrikli otomobiller, kamyonlar vardı. Taşımacılık onlar üzerinden yürüyordu. Denizaltılar üretildi elektrikle çalışan.
XX1 Twentyone: 2. Dünya Savaşı’nda Hitler’in ürettirdiği bir çok savaş makinası belgesellere konu olmuştur. Jet motorlu uçaklar, uzun menzilli füzeler ve elektrikli denizaltılar bunlardan ilk akla gelenler. Savaşın hemen başında 1940’ta tamamlanan elektrik tahrikli U boat Twentyone (XXI), dönemine göre ileri bir mühendislik planlarının ürünüydü.5000 beygir güç üreten elektrik motorlu bir savaş aracı bu yıllar için oldukça radikal bir mühendisliğin dışında, bir miktar da çılgınlık boyutlarını zorlamaktaydı. Almanların savaşı kaybetmesi ile 84 ölüm makinası Hitlerin talimatı ile tek bir torpilini bile ateşleyemeden, derin sulara gömüldü.
Natilius nükleer denizaltı: Amerikalılar tarafından ele geçirilen 2 adet XXI, değişime uğrayarak, daha da büyük bir ölüm makinesine dönüştü. Almanların dizel motorlar aracılığıyla şarj ederek kullandığı 5000 hp gücündeki elektrikli denizaltıyı alıp, dünyanın ilk nükleer denizaltısını inşa ettiler. Natilius isimli Amerikalıların ilk nükleer savaş makinesi böylece ortaya çıktı.
2018 yılına geldiğimizde otomotiv mühendisliği menzil ve batarya şarj sürelerini geliştirmeye çalışırken, elektrik tahriki ile elde edilen güçlerin 1940’lı yıllar olduğunu düşünüyorsanız başka bir yazımızda İzmir de bulunan tamamen elektrikli 1908 model Colombia marka otomobilden bahsederiz. Son olarak bir uçak hatırlıyoruz, güneş enerjisinden elde ettiği gücü kullanarak, dünyayı dolaştı. Çevreye hiç bir zarar vermeden tam tur dünya yolculuğu yaptı.
Peki 100 yılı aykın otomotiv üreten devler bu alanda ne yapıyor? Henüz emekleme dönemindeki elektrikli araçların özellikleri neler? Menzilleri, hızları nasıl? Alınır mı?
BMW i3: 168 hp güç üreten elektrik motoruna sahiptir. Opsiyonel olarak sunulan ve pilleri şarj etmek için kullanılan iki silindirli bir motorsiklet motoru mevcuttur. Kullanıma göre 200 km’ye kadar menzile sahip. Karbon fiber parçalar kullanılarak rakiplerinden 300 kg daha hafif hale getirildi. Bu yıl mayıs ayı öncesinde yeni haliyle yollarda olacak.
Renault ZOE: 87 hp güç üretebilen Zoe, Renault markasının elektrikli otomobil konusundaki iddasını ortaya koyuyor. İlk defa 2012 yılında yollara çıktı. Üretimi devam etmekte olan Zoe 2016 yılında tek dolumda menzilini 400 km’ye yükselten pil ve yazılım kullanımına geçiş yaptığını duyurdu.
Volkswagen e-Golf ve e-UP: Karışıklık olmasın diye belirtmek gerekirse, hibrid Golf GTE’den farklı olarak tamamen elektrikli motorla çalışıyor. Yüksek satış adetlerine sahip Golf modelinin tamamen elektrikli versiyonu MQB platformundadır. 90 kilo daha hafif olan e-Golf için menzil ise 130 km civarında. Avrupa’da Renault Zoe’den 5 bin Euro daha yüksek bir fiyata sahip olan E-UP, Rejeneratif fren sistemine sahip ve 81 hp gücünde. İki farklı kullanım modu bulunan E-UP için menzil ise 150 km. VW, yleni nesil elektrikli araçlarını I.D. serisiyle 2019 model olarak yollara çıkarmayı planlıyor. Bu araçların menzilleri için konuşulan rakam ise 600 km.
Nissan LEAF: İlk seri üretim elektrikli otomobiller arasında yer alan Leaf bugüne kadar ede ettiği satış rakamıyla bu alanda zirvede. 108 hp güce denk gelen ir elektrikli motora sahip olan Leaf için menzil ise 150 km’dir. Geçtiğimiz yıl ikinci nesli tanıtıldı. Menzil 300 km üzerine çıkarıldı. Kısa süre içinde 600 km menzilli bir versiyon yapılacağı açıklandı.
