Koronavirüs pandemisi sürecinde hayatımıza giren el dezenfektanları ve kolonyalar, araç içindeki direksiyon simidi, vites topuzu ve kokpitteki plastik ve kauçuk aksamlara zarar verebiliyor.
Etil alkol bazlı dezenfektanlar, araç dezenfekte işlemleri, araç içi yüzeylerde uzun vadede soyulma, yıpranma ve tuşlarda silinme problemlerini de beraberinde getiriyor.
Ayrıca Sağlık Bakanlığı onayı ve MSDS raporu olmayan dezenfeksiyon uygulamalarından uzak durulması gerekiyor.
Öte yandan da konusunda uzman ekipler tarafından QAC bazlı, su, oksijen ve koloidal bileşenli kokusuz, iz bırakmayan dezenfeksiyon uygulamalarının yapılması öneriliyor.
Mantar, küf, bakteri ve virüsleri bertaraf edecek bir uygulama için uzmanlara başvurulması gerekli. Ozon gazıyla yapılan dezenfeksiyon uygulamalarının aynı zamanda koronavirüs ailesindeki virüsleri öldürdüğü, uzmanlar tarafından kanıtlandığı da söyleniyor.
Özellikle uzun süre araç kullanan ve sürekli farklı insanları misafir eden araç sahipleri, düzenli olarak araç içi dezenfeksiyon işlemini yaptırmalı.
Ayrıca vatandaşlarımız merdiven altı yıkamacılarda yapılan dezenfeksiyon işlemlerine, kullanılan ürünlere ve personele dikkatle yaklaşmalı.
RS Servis ceo’su Ünal Ünaldı; Kokpit, butonlar, direksiyon simidi ve vites topuzu gibi yerlerde renk değişimi, soyulma, silinme gibi ciddi problemlere yol açabiliyor.
Bu yüzden etil alkol bazlı el dezenfektanları ve kolonyalar gibi sıvılar kullanılmamalı.
Derin bir temizlik için spreyle çalışan, QAC bazlı, su, oksijen ve kolloidal bileşenli ozonla dezenfeksiyon yapılmasını şiddetle tavsiye ediyoruz.
Bu maddeler araçlara herhangi bir zarar vermediği gibi insan sağlığına ve çevreye de kötü etkileri olmayan ekolojik maddelerdir” ifadelerini kullandı.
