Deloitte’den şok rapor: Yüzde 50 trafik yüzünden taşınmaya sıcak

 

Deloitte raporuna göre Türkiye’deki tüketiciler araç satın alırken en çok ucuzluğa, yakıt verimliliğine ve uygun ödeme koşullarına bakıyor.

Y Kuşağının yüzde 52’si alternatif motor teknolojileriyle çalışan araçları kullanmayı tercih edeceklerini belirtirken Avrupalı tüketicilere göre bu araçlara daha fazla para ödemeye hazırlar.

Ayrıca çarpışmayan araçlar gibi güvenlikle ilgili teknolojilere kokpit teknolojilerinden daha fazla ilgi gösteren tüketici için müşteri deneyimi ve servis de satın alım kararında oldukça etkili.

 

Denetim, vergi, kurumsal finansman, kurumsal risk ve yönetim danışmanlığı hizmetlerinde dünyanın en büyük şirketlerinden biri olan Deloitte, 2014 Otomotiv Sektörü Tüketici Araştırması’nı yayınladı. Toplamda 19 ülkede 23 bin kişiyle gerçekleştirilen araştırma Türkiye’yi de kapsıyor ve Türkiye’deki müşteri deneyimi ile nihai satın alma kararını etkileyen faktörleri ele alıyor.

 

 

 

100 Türkten 85'i 5 yıl içinde araç almayı planlıyor

 

Türkiye’den, farklı yaş gruplarından 979 tüketicinin katıldığı araştırmaya göre Türkiye’deki tüketicilerin yüzde 85’i gelecek 5 yıl içinde bir araç satın almak ya da kiralamak istediklerini belirtirken, bu oran AB ülkelerinde yüzde 73’te kalıyor.

Satın alma kararını en çok etkileyen ilk üç madde ise daha ucuz araçlar, yüksek yakıt verimliliği ve uygun ödeme koşulları. 

 

Bu süreç içerisinde ise araç almayı ya da kiralamayı hiç düşünmeyen kişilerin oranı Türkiye’de yüzde 6 iken, AB ülkelerinde yüzde 15,7 olarak karşımıza çıkıyor.

 

Hâlihazırda araç sahibi olmayan Y Kuşağı istekli olsalar da araç sahibi olmamalarının en önemli ilk üç nedeni olarak; yürüyerek ya da toplu taşıma ile yaşam tarzı ihtiyaçlarının karşılanabilmesini, satın alım maliyetinin uygun olmamasını ve operasyonel/bakım maliyetlerinin yüksek olmasını gösteriyor. Diğer kuşakların araç satın almamadaki ilk 3 nedeni arasında ise maliyetin uygun olmaması, yürüyerek ya da toplu taşıma ile ulaşıma ek olarak operasyonel/bakım maliyetleri yerine trafik sıkışıklığı öne çıkıyor.

 

Her 2 tüketiciden 1’i trafik çekmektense evini taşımayı tercih ediyor

 

Araştırmaya katılan her 2 tüketiciden birinin, trafikte geçirdiği zamanı azaltmak için işyerine yakın bir yere taşınmak isteyebileceği belirtiliyor. 38 yaş ve üzeri her 3 tüketiciden 2’si ise her türlü ihtiyacını yürüme mesafesinde karşılayabileceği bir çevrede yaşamayı tercih ediyor. Y kuşağının yüzde 41’i, diğer kuşakların ise yüzde 47’si, araç paylaşımı gibi servislerden yararlanmaya hazır olduğunu dile getiriyor. Ancak Y kuşağının yüzde 38’i, diğer kuşakların ise yüzde 34’ü araç paylaşımı konusunda yine de güvenlik, emniyet ya da gizlilik konularından ötürü endişe duyabileceklerini belirtiyor.

 

Araştırmada ilgi çeken bir diğer nokta ise Türkiye’de her 3 kişiden 2’si akıllı telefon ile ulaşım planlaması yapmak isterken, bu oranın Avrupa’da (her 3 kişiden 1’i) bir hayli düşük kalmasıdır.

 

38 yaş üzeri tüketiciler elektrikli araçlara sıcak bakıyor

 

Önümüzdeki 5 sene içinde Y Kuşağının yarısından fazlası (yüzde 52) alternatif motor teknolojileri ile çalışan araçları kullanmayı tercih edeceklerini belirtirken, 38 yaş üzeri kullanıcılarda bu oran yüzde 64’e çıkıyor. Söz konusu alternatif motor teknolojileri arasında ise hibrid, fişli hibrid ve akülü elektrikli araçlar öne çıkıyor.

 

Türkler alternatif motorlu teknolojiyle çalışan araçlar için ödemeye Avrupalıdan daha istekli

 

Her 4 kişiden 3’ü alternatif teknolojilere benzin ve dizel ile çalışan araçlardan daha fazla ödemeye hazır olduklarını belirtirken, daha fazla ödeyeceğini söyleyen her 2 kişiden 1’i bu farkın da 2,000 dolar ve üzeri olacağını ifade ediyor. Avrupa’da ise bu oran Türkiye’nin gerisinde seyrediyor ve sadece her 3 kişiden 2’si daha fazla ödemeye hazır olduklarını belirtiyor. Ancak tüketiciler alternatif motor teknolojileri için daha fazla ödemeye hazır olduklarını belirtseler de çevre duyarlılığından ziyade maliyet halen bu kararlarında en önemli etken olarak ortaya çıkıyor.

 

Türkiye’de tüketiciler alternatif yakıt kullanan motorları tercih eden araç kullanıcılarının ödüllendirilmesi  (Y Kuşağı yüzde 59, diğer kuşaklar yüzde 70) ve üreticilerin de bu araçları üretmeleri için devlet tarafından teşvik edilmeleri (Y Kuşağı %62, diğer kuşaklar %71) gerektiğini düşünüyor.

 

En çok çarpışmayan araçların faydası olacağına inanılıyor

Araştırmada tüketiciler, kolay park etme, araç içi destek sistemleri gibi kokpit teknolojiler yerine; yoldaki diğer araçların varlığını fark ederek çarpışmaları engelleyen, kendilerini güvende ve emniyetli hissetmelerini sağlayan, tehlikeli sürüşler yapmalarına engel olan, hız limitini aştıklarında kendilerini uyaracak teknolojileri daha çok faydalı bulduklarını ifade ediyor. Kullanıcıların % 65 – 75’i çarpışmayan araçların en büyük fayda sağlayacağını belirtirken, % 59-67’si tam sürücüsüz araç kullanımına sıcak bakıyor. 

 

Araç satın almayı etkileyen faktörler

 

Türkiye’de bulunan tüketicilerin çoğunluğu bir araç satın almadan önce ortalama 10 saatlik bir araştırma yapıyor ve % 90’ından fazlası bu süreçte 3 veya daha fazla markayı değerlendiriyor.

Satın alma kararına ise en çok yardımcı olanlar aile bireyleri ve arkadaşlar (% 67) oluyor. Onu, % 57 oranıyla üretici firma web siteleri izliyor. Bu oran Avrupalı tüketicilerde ise % 36 gibi düşük bir seviyede bulunuyor. Satın alma kararını etkileyen diğer faktörler arasında bağımsız sitelerdeki araç değerlendirmeleri (% 54) , haberler ve medya değerlendirmeleri (% 52), bayideki satış personeli (% 43) ve sosyal ağ siteleri (% 36) de bulunuyor.

 

Her üç kişiden en az 2’si servisin çok önemli olduğunu düşünüyor

 

Servis paketlerinin maliyet ve kalitesi ise 38 yaş altı kullanıcıların en az 70’i için önem arz ediyor. Tüketicilerin % 42’si hayatlarını daha kolaylaştıracak servisler için daha fazla ödemeye hazırken Avrupa’da bu oran %33, Amerika’da ise % 44’dür.

 

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.