Türkiye’de cari açık, döviz kurları, ekonomi, makro veriler gibi iç nedenlerle yüksek vergilerle cebelleşirken, dünya Türkiye’de çok az insanın bildiği arabaları tartışmaya devam ediyor.
Bunun son örneklerinden biri yerden yere vurulan 1994 Camaro. İşte detaylar…
90’lı yılların başındaki Camaro’lara baktığımızda, Callaway Cars tarafından geliştirilmiş Z28 prototipi; neredeyse tamamen farklı bir araca benziyor.
Zaten aracın üzerindeki kadran da da kullanım ömrü km’si sadece 1.835 km gösteriyor. Yani hiç kullanılmamış.
Callaway Camaro, 1993 LA Otomobil Fuarı, 1994 Şikago Otomobil Fuarı, 1994 SEMA Şov, 1994 Charlotte Otomobil Fuarı ve 1994 Moroso Speedway Süper Chevy Şovu gibi birçok otomobil fuarında sergilenmiş.
Ayrıca 1994 yılının Mart ayında Motor Trend dergisinin kapağına çıkmış.
Camaro ailesinin en çirkini mi, en tuhafı mı?
Bu araç önce standart bir siyah dış boya ve içeride de siyah kumaş koltuklara sahipmiş. Daha sonra metalik CamAerobody kitiyle dış tasarımını makyajlamış.
İçeriye ise deri ustası Johann Merckhofer el atmış. Yeni özel bir deri iç giyimi yapmış.
Diğer özellikler arasında LT-1 motorlu Z28 paketi, Borg Warner T56 şanzıman, performans odaklı aks oranı, 6 yöne hareket edebilen elektrikli sürücü koltuğu, elektrikli kapı kilitleri, elektrikli camlar, klima, üst kalite ses sistemi ve çıkarılabilir renkli tavan panelleri sayılabilir.
1993 yılında bu donanım paketli Camaro’nun etiketinde 50.624 dolar yazıyordu.
Geliştirici Callaway, daha sonra motora el atarak, bir fark yaratmayı amaçlamış.
Daha önce belirtilen gövde kitini, çapraz delikli rotorları, paslanmaz çelik başlıkları ve egzozu eklemiş.
Brusbo dört pistonlu F40 ön frenlerini, Pirelli PZero pabuçlu 17 inç OZ Monte Carlo modüler tekerlerini ilave etmiş.
Sonuçta ortaya 40 yıl öncenin olanaklarıyla 404 beygir güce sahip, enteresan bir Camaro çıkmış.
Şimdi, prototip, eBay’de satışta. İsteyene 33.000 dolar… Yerden yere nasıl vuruluyor derseniz, zamanında 50 bin doların üzerinde yeni otomobil olarak satın alınabilirken, 40 yıl sonra fiyatının yarı yarıya düşmüş olması bile onun “değersiz”liğine yorumlanıyor.
