Sektörde kural gibidir.
Değişmez.
Gelenekselleşmiştir artık.
Önceki yılın bilançosunun netleşmesiyle birlikte bir sonraki yılın tahminleri de başlar. Matematiksel, istatistiksel bir konu artık ‘kehanet’ boyutuna geçmeye başlar. Kimseye de zararı yoktur bu kehanetlerin. Hemen hemen bütün üst düzey yöneticiler ‘firmasının ve ülke ekonomisinin şartlarını gözününde bulundurarak’ ve ‘bu şartların devam edeceğini varsayarak’ yeni yılla ilgili pazar tahmininde bulunur.
Yüksek derecede bir ‘iyimserlik’ pek dile getirilmez. Çünkü sektör ‘iyiyiz’ demeye korkar olmuştur. Vergi artışları Demokles’in Kılıcı gibi tepelerindedir…
‘Kötümserler’ de her şeye rağmen pek fazla değildir.
‘Yorum yok’ diyenlere de rastlanabilir.
‘Temkinli iyimserlik’ de hakim görüştür. Bu ‘temkinli iyimserlik’ lafından da oldum olası hazzetmem ama yeri de şimdilik doldurulamadı…
2014 yılı rakamlarının ışığında bu yılın tahmin mevsimi de ‘törenle’ açıldı. Yılın ilk iki ayındaki demeç trafiğinde bu tahminler yine dikkat çekecektir.
2014’ün son ayı, ‘talebin en yüksek olduğu ay olarak’ her yılın aralık ayı gibi hiç şaşırtmadı. Henüz rakamlar kesinleşmese de aylık bazda 130 binin garantilendiği, satışların 150 bin adede uzanabileceği belirtiliyor. 140 bin desek binek ve hafif ticari toplamında pazar 760 bine ulaşmış olacak. Bu da 2014’ün başında yüzde 20’lerde başlayan, yıl genelinde yüzde 14-15’lerde sabitlenen kan kaybını yüzde 11’e çekmiş olacak.
Ya 2015? Yukarıdaki sıralamaya özellikle eklemediğim bir ‘tahmin’ tanımı var ve bu da sektördeki ağırlıklı duruşu yansıtır. Bu biraz da dilektir aynı zamanda. ‘Satışlar çok gerilemesin de biz buna razıyız aslında’ mesajı da içerir.
Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin (ODD) 2015 yılı beklentisinin de bu yönde olduğu dikkat çekiyor. ODD’nin 2015 beklentisi 775 bin ile 825 bin aralığında Bu beklentinin en dip noktası olan 775 bin gerçekleşirse geçen yıl ile aşağı yukarı düzeyde bir pazar ortaya çıkacak.
Beklentiler açısından kolaylık olsun (!) diye geçen hafta ÖTV’nin artışını baz aldığım tarihten itibaren yaptığım gibi 2002 yılından bu yana pazarda toplam satışlardaki değişimlere baktım. 2002 yılında 150 binlere kadar gerileyen pazarda, 2003 ve 2004 yıllarındaki ekonomik kriz sonrasında toparlanma ve ertelenen talebin yeniden devreye girmesiyle gerçekleşen marjinal yükselişleri bir yana bırakırsak, diğer yıllarda oranlar -13 ile 36 arasında değişiyor. Ancak bu yüzde 36 pek geneli yansıtmıyor. Zira 36’dan sonra gelen en yüksek oranlı artış yüzde 14 ile 2011 yılında.
2002 yılından bu yana 3 genel, 3 yerel, bir de Cumhurbaşkanlığı seçimi gerçekleşti. 2002’yi geçelim. Diğer bir genel seçim yılı 2007’de pazar yüzde 7 geriledi. 2011 yılındaki genel seçim döneminde ise yüzde 14 arttı. 2009 yılındaki yerel seçim döneminde yüzde 13 artış var, 2014 yılındaki yerel seçimde ise yüzde 12-13 civarında gerileme.
Bu yıl da genel seçim yılı. Yani ne olacağı belli değil.
Şimdi sıkı durun, tahminimi açıklıyorum. Çok stratejik bir bilgi bu!
Futbol, pardon otomotiv pazarı üç seçenekli bir oyundur…
Satışlar artabilir de, azalabilir de…
O da olmadı, geçen yıl ile aynı doğrultuda olur (!)…
BU YIL SEÇİM YILI!
Yıl Satış (Bin adet) Değişim (%)
2002 156 -15 (Genel seçim)
2003 364 133
2004 698 91 (Yerel seçim)
2005 710 1.7
2006 617 -13
2007 594 -3.7 (Genel seçim)
2008 494 -17
2009 557 12.7 (Yerel seçim)
2010 760 36
2011 864 13.8 (Genel seçim)
2012 777 -10
2013 853 10
2014 760 -11 (Yerel seçim, cumhurbaşkanlığı seçimi)
2015 (beklenti) 775-825
(Binek ve hafif ticari araç toplam satışları alınmıştır, 2014 rakamı henüz kesinleşmedi)
