Audi tasarım tarihine sanal stüdyoda yolculuk

İlerici tasarım, Audi tasarım tarihine 100 yıl boyunca eşlik etmiş ve önemli bir unsur olmuştur. Yine de Audi’nin stil gelişmeleri birbirine benzerliği nedeniyle çoğu zaman eleştirilir. Fakat gerçekten de durum böyle mi? Audi sanal stüdyo turu içerisine katılmadan tarihine kısaca bir göz atalım.

Örneğin; 1980’lerin ortalarında aerodinamiğin devriminde en çok göz önünde bulunan otomobil hangisi? Tabii ki Ford Taunus. Ancak ondan birkaç yıl önce piyasaya sürülen Audi 100’e bir göz atın ve kimi kimin etkilediğine karar verin.

Audi’nin yenilikleri hiçbir zaman duraksamadı ve hiçbir zaman gerçekten ortadan kaybolmadı. Ancak II.Dünya Savaşı sonrasındaki dönemde Audi’nin görünümü mutlak değişikliğe uğramaya başladı.

Savaş sonrası Audi, 1970’lere kadar, Avrupa’da II.Dünya Savaşı’ndan önce tasarım düşüncesine egemen olan Alman Bauhaus okulundan etkilendi. 1980’lerde pürüzsüz, aerodinamik stile, mevcut on yıldaki tasarımlara nazaran daha yuvarlak ve duygusal bir görünüme kadar çeşitli evrimler geçirdi.

Onlar asla “Gerçek Audi” tasarım dili değildi ama ilkelerinin “İşlevsel tasarım izleri” olmasına yardımcı olmuştu. Bu fikir Audi tasarımının düşüncesinde hala yaşıyor.

2006 yılında koltuğa oturan Audi tasarım başkanı 47 yaşındaki Stefan Sielaff, 26 yıl önce Audi’ye öğrenci olarak katıldığından beri markanın en önemli değişikliklerinin çoğuna tanık oldu. Fakat hepsinde ortak bir unsur vardı.

Bu unsuru Stefan Sielaff şöyle açıklıyor; “Müşteriye sadece güzel bir şekil değil, ürünün işlevsel yeteneklerini de yansıtan bir açıklama vermeye çalışıyoruz. Bu, ürünün teknik yeteneklerini estetik değerlerle birleştirmeye çalıştığımız anlamına geliyor.”

1980’lerin başında çıkan Audi 100 sedanın “aerodinamikte bir dünya şampiyonu” olduğu da su götürmez bir gerçekti. 1980 Cenevre fuarında seri üretim otomobili üzerinde piyasaya sürülen quattro dört tekerlekten çekişin geliştirilmesi Audi otomobillerinin görünümünü daha da fazla etkilemişti.

Başka bir kilometre taşı; Audi A8, 1990’ların başlarındaki ilk uzay iskeleti. Sielaff; “Tasarımın üretim sürecindeki belirli gereklilikleri takip etmesi gerekiyor. Audi otomobillerin hafifliği göstermek istedik. Şaselerinde çok fazla malzeme bulunan ağır arabalar değiller.” diyerek güçlü ve aynı zamanda hafif olduklarını belirtiyor.

Bu düşünce ile birlikte, yüksek omuzlu ve farklı oranlarda yeni bir Audi tasarım dili büyüdü. Üçte ikisi vücut ve üçte biri kabin görünümü, Audi’ler üzerinde hala görebileceğiniz kanıtlanabilir bir özellik.

Eğer hala “İşlevsel Tasarım İzleri”ne göz atmadıysanız, Audi www.audi.stream sitesi aracılığıyla düzenlediği Insight Audi Design turu ile tarihten bugüne tasarım dünyasını ziyaretçiler ile paylaşıyor.

Ziyaretçilerin PC, tablet veya akıllı telefon ile katılabildiği Audi sanal stüdyo turu içinde, videolar ve dijital projeler ile Audi tasarım mühendislerinin nasıl çalıştığı, geleceğin tasarım dilinin nasıl oluştuğu, geçmişteki tasarım yaklaşımları gibi birçok konuda bilgi veriliyor.

Bir rehber eşliğinde ücretsiz olarak gerçekleştirilen interaktif sanal turda ziyaretçilerin soruları da cevaplanıyor. Audi’nin otomotiv sektöründe ilk kez 2019 yılında başlattığı sanal fabrika turunun bir parçası olan Insight Audi Design, yaklaşık 20 dakika sürüyor. Ve haftanın belirli günlerinde gerçekleştiriliyor.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.