Aquaplaning riskine karşı yeni teknoloji

Bahardan yaza geçerken Türkiye’nin önemli kısmı yağış altında. Yoğun yağışların, son yıllardaki artan yapılaşma ve betonlaşmayla birleşmesi sonucu bir çok yol seller altında kalıyor. Yollar üzerinde gelişigüzel yoğunlukta su birikintileri oluşuyor. Bu da sürüş için çok önemli tehlike oluşturuyor. Yol üzerindeki su birikintileri özellikle sol şeridin dış kısmında oluşan gölcükler, aracın tek tekerinin yol ile bağlantısının kesilmesi ve kazaların oluşmasına neden oluyor. Aquaplaning adı verilen ön tekerin yoldan kopmasıyla kazaya yol açan bu duruma karyı yeni bir teknoloji geliştirildiği duyuruldu.

Suda kızaklamaya karşı destek konsepti

Aquaplaning (suda kızaklama) riskine karşı sürücüleri uyaran yeni bir konsept geliştiriliyor. Continental’in çevre görüş kamerasının görüntülerinden ve lastik sensörlerinden gelen sinyallerinden (eTIS) faydalanan konseptleri, aracın ön tekerleğinin kaymasını engellemek için sürücüye zaman kazandırma, kritik bir duruma hazırlıklı olmaları için diğer araçları uyarma gibi özellikler içeriyor.

Yol koşulları gözlemcisi

Zorlu hava şartlarında meydana gelen kazalar, genellikle lastiklerle yol yüzeyi arasındaki kopmalardan kaynaklanıyor. Bu nedenle, yolun durumunun bilinmesi çok önemli bir güvenlik faktörü.

Yolda hacimli bir su gölcüğü olduğunda, lastik ayak izi ile yol yüzeyi arasındaki su basıncı, ön tekerleklerin kaymasına neden olabilir. Bu durumda, frenleme ve direksiyon hâkimiyeti kaybolur ve sürücü aracın kontrolünü kaybeder.

Suyun derinliği ve aracın hızı arttıkça suda kızaklama ihtimali yükselir.

Yol Koşulları Gözlemcisi” ile Continental, yol koşullarını lastik/yol sürtünmesi açısından sınıflandırmaya yardımcı olan bir çözüm geliştirdi. Suda kızaklama veya aquaplaning olarak bilinen durum, sürücülü araçlar için olduğu kadar, otonom araçlar için de son derece tehlikeli. Continental, bu kapsamda muhtemel sürtünme kaybı durumunda sürücüyü uyaran sensörlü yeni konseptler geliştiriyor.

Aquaplaning’i haber veren sistem geliştirildi

Continental mühendisleri, aquaplaning riskini öngörmeye ve yönetmeye odaklanıyor.

Sistem, sürücüye erken uyarı verebilmek için ön tekerleğin olası kayma durumunu mümkün olduğunca erken tespit etmeyi amaçlıyor.

Çevre görüş kameralarından ve lastiğe monte edilen eTIS (elektronik Lastik Bilgi Sistemi) sensörlerinden gelen sinyaller kullanılarak, yaklaşan suda kızaklama durumuyla ilgili sürücüye erken uyarı veriliyor.

Continental ayrıca suda kızaklama durumlarında, tekerleklere farklı fren kuvvetleri uygulayarak torkun yönlendirilmesi gibi, araçların kontrolü ve dengede tutulması gibi konseptler üzerinde de çalışıyor. Suda kızaklama, önceden uyarı imkanı olmaksızın, beklenmedik bir şekilde de gerçekleşebiliyor. Yoldaki diğer araçlara karşı tehlike oluşturabilecek bu gibi durumlar için ise V2X teknolojisi kullanılıyor. Bu tehlikeyi, bir aracın sadece yakın çevresindekiler için değil, tüm diğer araçlar için güvenlik sensörü görevi gördüğü bir dayanışma ağı oluşturan V2X teknolojisi ve eHorizon ile azaltmak mümkün. Continental’in eHorizon teknolojisi, bu bilgiyi etkilenme ihtimali olan diğer araçlara iletebilir ve böylece bu araçlar sürüş fonksiyonlarını suda kızaklama koşullarına göre ayarlayabilir.

Geliştirilmekte olan sistem, lastikler, lastik sensörleri, kameralar, algoritmalar, fren ve insan-makine ara yüzlerinin tümünü kapsıyor.

Bir lastik modeli, lastiğin yolla temas eden kısmının hızlanmasını dikkate alır. Islak yollarda, gerekli kavramayı sağlamak için sırttan dışarıya yeterince su atıldığında da sinyal farklı bir model gösterir. Lastik ayak izi alanının önünde bir miktar su oluşmaya başladığı an, hızlanma sinyali farklı bir şekilde yanıp sönmeye başlayarak yaklaşan suda kızaklama riskini gösterir. eTIS sensörü, lastiğin kalan sırt derinliğini de tespit edebildiğinden, belli ıslak yol koşulları için güvenli bir hız hesaplayarak sürücüye iletilebilir.

Testler, gelecekte aquaplaning desteğinin arka frenleri kullanarak gerçek bir suda kızaklama durumuna müdahale edilebileceğini gösteriyor. Sistem, suda kızaklama durumunda arka frenleri kontrollü bir biçimde uygulayarak bir nevi “tork yönlendirmesi” yapıyor. Bu sayede fiziksel sınırlar dahilinde aracın manevra kabiliyeti korunuyor.

Sürücüler dikkat etmeli

Islak yolda, şehir içinde ve otobanda gerçekleşen kazaların kaç tanesinin kayan ön tekerleklerden kaynaklandığını belirlemek de oldukça zor. Bernd Hartmann, “Bu, yol güvenliğini artırmaya yönelik stratejik haritadaki son boş noktalardan biridir” diyor. Sürücülerin suda kızaklamayı önlemek için hızlarını ıslak yola göre ayarlamaları ve lastiklerinin diş derinliklerine dikkat etmeleri gerekiyor. Çünkü azalan diş derinliği, lastiğin uygun miktarda su tahliye edemeyeceği yani suda kızaklama riskinin artması anlamına geliyor.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.