50 yıllık TOFAŞ’ın CEO Eroldu’dan çok önemli uyarı: İç pazarda kayıplar durmalı

Türkiye ekonomisindeki dalgalanmalar içinde en fazla ayakta kalan endüstriler ihracata çalışanlar. Bunların başında da son yıllarda kesintisiz zirveye oynayan Türkiye otomotiv sanayi geliyor.

Türkiye’de üretim yapan bütün otomotiv şirketleri 1.5 milyon adete yakın aracı dünyanın dört bir yanına ihraç ediyorlar. İhracattaki bu güç, iç pazarda kısıldı. Özellikle haziran ayında başlayan keskin küçülme, otomotivin önünü karartabilir.

Otomotiv şirketleri şimdiden, küçük önlemlerle iç pazardaki daralmayı dengelemeye çalışıyorlar. Ama iş o kadar kolay olacak mı? 2019 yılı kafaları iyice karıştırıyor. Tüketiciler yeni otomobil fiyatlarını beğenmiyor; etiketleri alım güçlerinin çok üzerinde bulduklarını dile getiriyorlar.

Kredi faizleri de kurlar da arttı, filolarsa küçülüyor

Türkiye otomotiv pazarında en önemli kaynak olan kredili satışlar yükselen faizler nedeniyle tıkandı. Faizler aylıklarda yüzde 4’e tırmanınca, toplam pazar içindeki kredili satışların payı kan kaybetti ve eylül rakamının 20 – 30 bin aralığında kalacağı konuşulmaya başlandı. Hangi markanın yöneticisiyle konuşsak tümü de eylülde showroomların boş kaldığını söyledi.

Döviz kurlarındaki artış son günlerde biraz hız kesti. Ama yılbaşından bu yana gerçekleşen devalüasyon; otomotiv fiyatlarına tam olarak yansıtılmadığı için; etiketler bu gelişmeden fazla etkilenmeyecek.

ÖTV matrahlarının ayarlanması iyi oldu ama piyasa bunu alıma geçmek için yeterli bulmadı. Keza hurda desteği de şu anda 3-5 bin liralık indirim olarak yürüyor.

İhracat iyi ama iç pazar can yakmaya başladı

Bu yıl satışların 600-650 bin adetlere gerilemesi sürpriz olmayacak. Şimdiden “satın alınan” bu tahmin, Türkiye otomotiv üreticilerinin de masasında. Bu nedenle TOFAŞ ekim ayında 9 gün üretime ara verirken; diğer üreticiler “şimdilik devam” kaydıyla çok çok kısa vadeli demeçler verebiliyorlar. Gündüz demeç veren yönetici, “Belki de akşama üretime ara vereceğiz diye açıklama yapabilirim” diye uyarıda bulunuyor.

Filo şirketleri ne durumda:

Filo şirketleri kendi canlarının derdinde. Bir kaçı dışında “köklü bilinen filo kiralama şirketlerinin tahsilatlarına bankalar el koyuyor alacaklarına binaen. Intercity bu karmaşada 22 milyon TL kâr açıkladı. Intercity patronu Vural Ak, gelecek yıl 20 bin yeni araç alacağını şimdiden ilan etti. Diğer filo şirketleri ne yapar bilinmez.

Otomotivde ortaya çıkan tablo, aslında kredi faizlerinin yüzde 50’lere çıkacağının hesaplanmasıyla ulaşılan noktada duruyor. Bireysel tüketicinin adeta kenara itildiği bir dönemden sonra yeniden “tüketici” keşfedilecek.

TOFAŞ’ın 50. Yılı kutlanıyor

Geçtiğimiz hafta TOFAŞ’ın 50. yıl buluşmasındaydım. İstanbul Kuruçeşme’de TOI Restoranda gerçekleşen buluşmada şefin İtalyan tatları eşliğinde; TOFAŞ yöneticilerini dinledik. Sorular sorduk ve çok samimi yanıtlar aldık.

TOFAŞ CEO’su Cengiz Eroldu, 1995 yılında işe girdiği TOFAŞ’tan anılarını anlattı. Gazetecilerin de anıları vardı TOFAŞ ile veya ürettikleriyle. Hepsi konuşuldu sohbet ortamında.

Herşey o kadar pembe değildi tabii ki. Genel görünüm ve CEO Eroldu’nun konuşması her ne kadar “Zevahiri kurtarsa da” sorun olduğu belliydi. “Enseyi karartma şansımız yok” diyen Tofaş CEO’su Cengiz Eroldu, şöyle devam etti:

Tofaş’ın yarım asırlık yolculuğu Türkiye otomotiv sanayisinin gelişimine de ayna tutuyor. 50 yıllık yolculuğumuz boyunca Tofaş dönüşürken, Türkiye sanayisinin ilerlemesinde öncü rol oynadı. Bu yıl işler istendiği gibi gitmiyor iç pazarda. ÖTV matrahının yeniden ayarlanmasını da kutluyoruz. Pazarın bu yıl 600 binlere ineceğini öngörüyoruz. Bu pazarın içinde TOFAŞ’ın payı yüzde 11. Bu da, bu yıl 66 bin araç demek. Toplam üretimimizi 320 bin adetlere çektik. 2017 yılında 380 bin adet araç üretmiştik. İç pazar rakamları böyle giderse üçüncü vardiyayı kaldırmayı düşünebiliriz. Şimdilik düşünmüyoruz. Bu da 1500 çalışanını işinden olması demek. Bu yetişmiş iş gücünü kaybetmemek, çalışanlarımızı korumak için kısa vadeli önlemler alacağız.

Kan kaybı: Ekim ayında üretim 9 gün duracak. 3. vardiya kaldırılabilir. Üretim 380 binden 320 bine, iç satışlar 110 binden 66 bine inecek. Pazar 600 bine gerileyecek.

Bu açıklamanın ertesi günü ekim ayında tüm fabrikaya 9 günlük izin kullanımı kararı alındı.

İç pazarda satışların daha da gerilemesi, şirketin “geri dönüşü daha zor kararlar almasına” neden olabilir. Uluslararası pazarlarda Egea / Tipo doygunluğu aylardır konuşuluyor. Mini Cargo’nun Fransız müşterileri gitti ve Doblo’nun Opel alımları bitti. Yerlerine yenileri gelmedi. İç pazarda kötü yıllar, yeni modellerin FIAT tarafından çıkıp, Bursa’ya gelmesinin önüne geçme tehlikesi içerebilir. FIAT’ın, TOFAŞ’ta yeni nesil hafif ticari araçlar veya başka araçlar üretmesi için karar alma zamanı denebilir. Bu karar sonrası ayni yatırımlar yapılacak ve yeni modeller üretilecek. Ama üretimi 380 binden 320 bine, satışları 120 binden 66 bine gerileyen bir şirket; bu konuda bir kaç kozunu kaybediyor demektir.

Sorun sadece TOFAŞ’a ait değil

İlk planda TOFAŞ’ın başını ağrıtan bu sorunun; diğer otomotiv sanayi şirketleri için de gündeme geleceğini söylemek ve düşünmek gerekiyor.

“Vicdansız” oranlara yükselen ÖTV oranlarını kontrol altına alabilsek.

Akaryakıttaki eşel mobil sistemi, düşen oto satışları gibi nedenlerle kan kaybeden Hazine’yi; en ucuz otomobili 90 bin liralara çıkarmış olan ÖTV yükünü sırtlamış otomotivle beslemekten vazgeçmek gerekecek.

Hibrit motorun Türklere pek yararı yok

TOFAŞ CEO’su Eroldu ile sohbetimizde Avrupa için hibrit Egea üretip üretmeyeceklerini; yeni nesil 1.0 litrelik motorlarla üretime geçip geçmeyeceklerini de konuştum.

Fiat, yeni nesil 1.0 120 hp ve 1.2 lt 150 hp benzinli turbo motorlarını devreye almaya başladı. Bu motorlar ilk kez yeni nesil 500X modelinde kullanılacak; ki bu model de 2019 yılında Türkiye yollarına çıkacak. Önce Brezilya’da devreye alınan bu yeni motor ailesi Avrupa’ya ilk kez geliyor.

Bu motorların Türkiye’deki üretime katılıp katılmayacaklarını ise Eroldu şöyle cevapladı:

Bu tür motorlar yenilikçi ve Avrupa’nın istediği tüm koşulları karşılıyor. Ama bunlar Türkiye tüketicisine pahalı gelecek motorlar. Hibrit motor da öyle. Mesele üretmek değil, karar versek tabii ki üretebiliriz. Ama bu motorlara sahip araçlar fiyat listesinde yukarıda kalıyor. Biz dizelin ömrünün olacağını ve Türk tüketicisinin bu ekonomik çözümden kolay uzaklaşmayacağını düşünüyoruz. Hem yeni turbo, hem de hibrit motorlu araçları Avrupa için üretebiliriz. Türkiye için pahalı olur. Hibrit motorun Türk tüketicisine pek fazla yararı yok.

 

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.