Sportif markadan şok karar: 50 cc’lik Yamaha’lar geliyor

Japon ev kadınlarının bırakamadığı 50 cc’lik küçük motorlar Türkiye’deki motorsikletseverlerin kurtarıcısı oluyor. Yamaha Türkiye Genel Müdürü Bora Cansever: “Kur ve vergi ile motorsiklet fiyatları çok arttı, biz de 50 cc getireceğiz.”

Türkiye, motorsikleti bir türlü benimseyemiyor. Oysa motosikletin “olumsuz” algısı dışında pek çok şey “ondan” yana. Artan benzin fiyatları, artan trafik karmaşası, alım maliyetinin otomobile nazaran çok daha hesaplı olması, bakım ve servis masraflarının ekonomikliği, yakıt cimrisi olmaları gibi nedenler motorsikletin avantajına işaret ediyor. Maalesef bunlar yetmiyor.

MT Serisi, Max ailesi gibi sportif motosikletleriyle öne çıkan Yamaha Türkiye, artan vergiler ve kurların etkisiyle bu yıl küçük hacimli motorsiklet ithalatı yapacağını açıkladı.

Geçtiğimiz yılın son çeyreğinde gerçekleşen vergi artışının tüketicileri 50 cc hacimli en ucuz motorsikletlere yönlendirdiğini söyleyen Yamaha Türkiye Genel Müdürü Bora Cansever, OTOAJANDA.COM ‘a yaptığı özel açıklamalarda “Türkiye’de motorsiklet sektörü algı sorununun ötesinde vergi ve kur artışlarıyla da boğuşuyor. Artan fiyatlar nedeniyle Türkiye pazarı 50 cc gibi Japon ev kadınlarının kullandığı, dünyanın ise artık vazgeçtiği küçük motorsikletlere yöneliyor. Tüketicinin bu eğilimi rakamlara yansıdı. Satışlarda çok küçük payı olan 50 cc’lik motorsikletlerin satışı 11 bin adetlere yükseldi. Biz de bu segmentteki üç motorsikleti Türkiye’ye getirme kararı aldık.” görüşlerine yer verdi.

Çözümü 50 cc’de arayacak

Satışlardaki kan kaybının önüne geçmek için yeni PW50, Aerox ve Neos 4 gibi yeni ve küçük hacimli motorsiklet ithalatını da listeye alan Yamaha Türkiye, ayrıca “Yamaha Sigorta”, “2. el motosiklet” ve “Yamaha modellerine Türkiye turu” gibi projelerle 2018 yılında umutlarını sürdürmek istiyor.

Yamaha Türkiye Genel Müdürü Bora Cansever, pazarın son durumunu Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine bakarak yorumladı:

“TUİK verilerine bakarsanız motosiklet sektöründe öngörülen gerileme yaşanmadı. Yüzde 20 ek vergiden beklenen gerileme pazarın niteliğini değiştirdi. Pazarı ayakta tutan elektrikli scooter ve 50 cc segmenti oldu. Ek gümrük vergisi artana kadar 300 adetlerde seyreden 50 cc satışları vergiden sonra 11 bin adetlere çıktı.

• Örneğin 50 cc motorsikletlerde
• 2017 Ocak-Şubat döneminde 171 adetlik net satış olmuştu
• 2018 aynı dönemde satışları 2718 adete yükseldi.
• 100 cc ye kadar olan ürünlerde ise 3100 adet satış gerçekleşti.

Yani 100 cc’ye kadar olan pazar, toplam pazar hacminin neredeyse yarısına denk geliyor. Bu segment Avrupa’da küçülüyor. Sadece Japonya’da kaldı. Japon ev kadınlarının geleneksel olarak kullandığı küçük scooterler olarak ömrünü sürdürüyor.”

Küçüklere PW50, büyüklere Aerox ve Neox 4

“Yamaha Avrupa’da 50cc üretimine devam ediyor. Türkiye’ye 50cc Yamahaları getireceğiz. Bu noktada Aerox ve Neos 4 modellerimiz devreye girecek. İkincisi ise PW50 modeli var. Tamamen çocuklar için üretilen bir başlangıç modeli. Biz ürün gamımızda Türkiye pazarına özel modeller sunuyoruz. 250cc premium modelleri Türkiye’ye ilk getiren Yamaha’dır. X-MAX 250, MT 25 gibi. Yamaha olarak Türkiye’ye özel ürünler getirmeye devam edeceğiz. Ayrıca elektrikli scooter konusunda da ciddi bir sürprize hazırlanıyoruz. Önümüzdeki birkaç yıl içinde çok iddialı elektrikli modellerimiz olacak.”

YEni gelecek 50 cc motorsikletlerin fiyatları henüz belli değil. Ama başlangıç için 7-8 bin liraları düşünmek gerekiyor. BU motorsikletler yılın ikinci yarısında gelecek.

2.el motorsiklete kurumsal çözüm getirecek

Türkiye sıfır piyasası 150 bin ama 2.elde bu rakam 350 bin civarında. Yani iki katından fazla bir hacimden söz ediyoruz. Pazar artış eğiliminde vergilerden sonra 2. el piyasasında da fiyatlar, sıfır motosikletlerin artışıyla yükseldi. Bir potansiyel var, nasıl değerlendirebileceğimiz konusunda çalışıyoruz. Mayıs ayında bununla ilgili ayrı bir sürprizimiz olabilir.

Yamaha Sigorta hazır

Hizmetlerimizi sadece satış ve servis olarak değil, müşterilerimizin hayatını daha da kolaylaştıracak çözümlerle büyütmek istiyoruz. Birçok şirketle görüştük, yanaşmayanlar bile oldu ama sonunda HDİ sigorta ile anlaştık. Bu noktada amacımız bu hizmetten para kazanmak değil müşterilerimize daha kolay ve ulaşılabilir hizmet sunmak.

İthalde Euro 4 şart, yerli olursa Euro3 kabul

Yamaha Türkiye Genel Müdürü Cansever, Hükümet’in yerli motorsiklet üretimini teşvik amaçlı hareket ettiğini ama bunun piyasa gerçeklerini karşılamadığına dikkat çekerek şu bilgileri verdi: “Türkiye’de üretim yapmamız isteniyor ama iç  pazar çok küçük. En az 30-‘0 bin adet satan bir model üretmek gerekir. İhracat da yapılabilmeli o motosiklet için. İç pazarda çok satmak için Euro3 normunda model üretimi gerekiyor. Ama Avrupa böyle bir ürünün kendi sınırları içine girmesine izin vermiyor. Onlar Euro 4 normuna geçtiler. Afrika, Çin ve Hindistan gibi büyük pazarlarda ise durum tamamen umutsuz. Oralar zaten bir motorsiklet üretim cenneti. Endonezya’da yılda 8 milyon adet motorsiklet satılıyor. Bütün markaların üretimi var orada. Biz hem ürünün parçalarını oradan getirip, burada montajla ilerleyemeyiz. Büyük tesis için de pazar yok. Çin’den parçalar halinde ucuz motosiklet getirip, Türkiye’de monte edip satmak ve rekabet etmek büyük markaların stratejisi içinde yer almıyor. Bu da motorsiklet firmalarının sürekli kan” kaybına yol açıyor.” şeklinde konuştu.

Mevcut sistemin ithal motorsikletler için Euro4 normunu şart koştuğunu ama Türkiye’de montajı yapılan Çin kökenliler için bu şartın aranmadığına dikkat çeken Cansever, “İthal motorsiklet fiyatlarındaki artışta yeni Euro4 normu motor fiyatlarının da yansıması yaşanıyor” bilgisini verdi.

 

Euro3 motoru Avrupa’ya değil, Afrika’ya bile satamazsınız

Türkiye’de 2006 yılında motosiklet pazarının 350-400 bin adetlere kadar çıktığını hatırlatan Cansever özellikle son yıllarda bu rakamların 130-150 bin bandına sıkıştığını ifade ederek şunları söyledi: Maalesef görünen o ki bu gerileme devam edecek. Yabancı yatırımcının gözünden bakarsanız ülkemizdeki şartları tekrar gözden geçirmemiz gerek. Evet, hükümet üretim konusunda istekli, ‘Burada üretin, bütün dünyaya satın’ diyor. Ancak kendi pazar hacmimizi büyütemiyoruz, rakamlar bu şekilde düşmeye devam ederse ilerleyen zamanlarda motosiklet sektöründen bahsetmek daha zor olacak. Avrupa Euro 5 için hazırlık yapıyor, bizde ise hâlâ Euro 3 üretimine izin veriliyor ve bu parçalarda uzak doğudan getiriliyor. Bu durumda nasıl rekabet edebilir, Avrupa’ya ürün satabilirsiniz? Kaldı ki, artık Afrika bile Avrupa normlarını takip ediyor, artık ülkesinde kaliteli ürünü tercih ediyor. AB bölgesi yılda 1 milyonu geçen bir pazar hacmine sahip. Biz kaliteli ve yerlilik oranı yüksek ürünler çıkarır iç pazar hacmimizi büyütürsek o zaman Türkiye motosiklette bir üretim üssüne dönüşebilir. Ülkemizde çok büyük ve patlamaya hazır bir potansiyel var. Bunu açığa çıkartacak adımlarda çok önemli. Bu noktada, karar mercilerinin motosikleti tanımıyor olması da bir o kadar önemli.