Otuzbin parçalık keyif!

Bir otomobil yaklaşık otuzbin farklı parçanın bir araya gelmesiyle meydana geliyor. Parçaların çoğunluğu hayati önem taşıyan tedarikçi firmalar tarafından üretiliyor. Kimisi fren, kimisi jant, kimisi radyatör üretiyor. Filtre, koltuk, vida, ses sistemi oydu buydu derken otuzbin parça ehil eller ve robotların yardımıyla birleşiyor. Otomobil denen keyif kaynağı güzel araç vücuda geliyor. Peki nasıl bir süreç bu?

Adım adım otomobil

Satan, pazarlayan, üreten…

Yeni bir ürün süreç başladığında ihtiyaç görülen alan neyse bunun için pazarlama departmanı araştırmalarını yapar. Pazarın gidişatını, geleceğe yönelik öngörülerini, olmazsa olmazlarını, o ürünle hangi ihtiyacı karşılayacaklarını, ortalama satış adetlerini üretenlere iletir. Sahayla daha iç içe olan satış da pazarlamayla el ele aracın içeriğine, kendilerinin, müşterilerin ve bayilerin görüş ve önerileriyle katkıda bulunur. Fiyatlandırma için görüşlerini aktarır. İhracatçılar da yurt dışı pazarları için görüş ve önerilerini belirtir. Uzun bir üretim sürecinin ardından, mühendis ve işçilerin büyük emekleriyle prototipler çıkmaya, üzerleri kaplanmış halde fabrika civarında test turlarına başlar. Doğum yaklaşmakta, her geçen gün heyecan artmaktadır. Bu testler ve fabrika süreçlerinin ardından aracın üretilip satılabilmesi için gereken homologasyon işiyle aracın aksamı, sistemi ve araç tipi için üretilebilir raporu alınır. Burada da bazı son dakika değişiklikleri gerekebilir. Aracın hangi modeller ve opsiyon – standart donanımlarla piyasaya verileceği de yavaş yavaş tüm bunların ardından belli olur. Model ismi, logosu, pazarlama konsepti ortaya çıkar.

Üretim bandı ara aşama… Mühendisin, işçinin el emeği göz nuru.

Doğum…

Büyük emekler devam etmektedir yeni bebek için. Basına, bayilere, yurt dışı ilgililerine yapılan ardı ardına tanıtımlarla bebek görücüye çıkar ve ilk sahipleriyle buluşmaya başlar. O güzelim yeni araç kokusunu içinize çekebileceğiniz çil çil otomobiller bayilerin yolunu tutar. Siparişlerini, test araçlarını önceden bölge müdürleriyle birlikte belirleyen bayilere araçlarını ulaştırır lojistik, iç ve dış paydaşlarıyla. Daha pazarlama çalışmaktadır, halkla ilişkiler ve reklam çalışmaları, TV, sosyal medya, internet ve tüm medya için hazırlanmalıdır. Basına vermek için otomobiller plakalanmalı, basın aktivitesi için yer belirlenmelidir.

Emek bitti mi, bitmedi. Araç doğdu ama bakım zamanı gelecek, satış sonrası aracın gereken tüm parçalarının stoklarını tahmin edecek, tutacak ve gerektiğinde en hızlı şekilde servislerine yollayacak. Servis formenlerini eğitecek. O da yetmez, tüm saha personeline, satış, satış sonrası ve diğer ilgili bayi departmanlarına ürün sorumluları ürün eğitimi verecek. Akademiye katılmadan, ürünü tüm detaylarıyla tanımadan olur mu?

Demem o ki…

Yukarıda geçtiğim bir özetti aslında, daha birçok işler var yapılan. Hepsini anlatmaya yazı yetmez. Bu kadar emek yoğun, bu kadar katma değeri yüksek bir iş otomotiv. Ülkemiz bu konuda gerçekten dünya çapında bir üretici. Hemen her yıl 20 milyar doların üzerine çıkan yıllık ihracatı ile yüzakı bir sektörümüz.

Avrupa’ya Amerika’ya gittiğinizde gördüğünüz Türkiye üretimi araçlar gurur kaynağımız oluyor.

Bu kadar know how ile de yerli otomobilimizi de mutlaka başaracağız. Bu kadrolar elimizde. İnsan kaynağımız üstün tecrübeli, Ar – Ge faaliyetimiz çok başarılı. Hemen her fabrikamızda inovatif görüş ve öneriler her seviyeden çalışandan geliyor. Üretimimiz bu fikir ve önerilerle daha da güçleniyor. Bunu ihracat adetlerimizden de görebilirsiniz. Ülkeyi başarıyla temsil eden Türk otomotiv sektörü daha çok desteği hak ediyor. Ekonomide istikrar, yapıcı, destekleyici, gerginlik ve ayrışmadan uzak duran politikalar bizim rekabetçiliğimizi korumamızı ve bir otomotiv ülkesi olarak kalmamızı sağlayacaktır. Haydi üretime devam…

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.