Otomotivde 28.5 milyar dolarlık ihracata imza atan Türkiye’nin lojistik maliyetlerindeki dezavantajı yüzünden yeni yatırım kaçırdığı ortaya çıktı. TAYSAD Başkanı Alper Kanca’nın açıkladığı “kaçan fırsatlar” arasında Delphi ‘nin Volvo için yapacağı yeni bir yatırım dikkat çekti. Delphi Lojistik Müdürü’nün açıklamasını ileten TAYSAD Başkanı Kanca, yaptıkları bir başka görüşmede de Peugeot Fransa Tedarik yöneticisinin de “Türkiye satın alım listemizde lojistik nedenlerle bulunmuyor” dediğini aktardı. Türkiye’nin kaçan yatırımlar listesine iki yatırım daha eklendi.
Otomotiv yan sanayiden 10 milyar dolarlık ihracat
2017 yılında Türkiye’nin 28.5 milyar dolar tutarında otomotiv ihracatına imza attığını belirten TAYSAD Başkanı Alper Kanca, bunun 18.8 milyar dolarlık kısmının ana sanayi tarafından 9.7 milyar dolarlık kısmının ise yan sanayi şirketleri tarafından9 gerçekleştirildiğine dikkat çekti. Bu rakamın tarihi rekor olduğunu söyleyen Kanca, 2018 yılı içinse kapasite sınırına gelindiği için temkinli konuştu.
İhracatta en büyük payın AB ülkeleri olduğunu ifade eden Kanca Otomotiv ihracatından yüzde 75 pay alan AB ülkelerine, sadece aralık ayında 1 milyar 859 milyon dolarlık ihracat yapıldı. BU ülkeler içinde de Almanya en büyük ihracat pazarı durumunda.
Sınır kapıları sorun yaratıyor, kamyoncu sıkıntıda
Türkiye’nin Avrupa’nın en önemli otomotiv üklerinden biri olduğunu ama bunun lojistik nedeniyle tehlike taşıdığını söyleyen Kanca, “Aynı ürünü bir Türk bir de Sırp firma üretse, tedarik ömrü boyunca yar yarıya maliyet farkı oluşuyor. Bu da yeni yatırımları Türkiye’den uzaklaştırabilir. Avrupalı firmalara göre Türkiye şu andaki coğrafi yerinde değil de sanki Afganistan’a komşu bir yerde. Bu da aleyhimize işliyor. Bir bisikletin 14 saatte geçtiği Kapıkule Gümrüğü, Tır ile 35 saatte geçilebiliyor. Tedarikte dakikaların sayıldığı bir dönemdeyiz” dedi. Sınır kapısındaki sorunlar yüzünden Türkiye’nin kaçan yatırımlar listesi kabarıyor.
Delphi Türkiye yönetiminin son dönemde Volvo için yapılacak bir yatırıma üs olarak Türkiye yerine Sırbistan’ı seçtiğini belirten TAYSAD Başkanı Kanca, “Bunun en önemli nedeni lojistik dezavantaj” açıklamasını yaptı.
80 TAYSAD üyesi, 1000 noktaya ulaşıyor
Lojistik açıdan yan sanayi olarak karayolu taşımacılığına mecbur olduklarını hatırlatan Kanca, “TAYSAD OSB içinde 80 civarında üretim şirketimiz var. Bunlar 1000 noktaya mal yetiştiriyor. Bu ağ içinde 1 dakikalık gecikme bile kötü etki bırakıyor. Ana sanayi için bu geçerli değil. Onlar deniz ulaşımı ile sorun yaşamıyorlar ve teslim noktaları bizim kadar dağınık değil. Geçen yıl 10 milyar dolara yaklaşan yan sanayi ihracatımızın gelişmesi için lojistik sorunlarımızın da giderilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
Eskiden lojistik konusunun bu kadar hassas olmadığını söyleyen Kanca, “Şimdi ana sanayi, dünyanın dört bir yanıdan en uygun ürünleri tedarik edip, belli merkezlerde birleştiriyor. Zamanlama çok önemli hale geldi. Lojistiğin önemi giderek daha çok öne çıkıyor. Eskiden rakipler hızlı değildi.
Otomotiv ihracatı sınıra dayandı
Otomotiv ihracatının 2017 yılında tarihi rekor kırdığını ama artık bunun daha yukarı çıkmasının çok zor olduğunu söyleyen Kanca, “Ana sanayi firmalarının çoğu üç vardiya tam kapasite çalışıyor. Avrupa talebine dünya talebine kaliteli ürünler yetiştirebiliyor. Ama artık hepsi neredeyse sınırda. En ufak aksamada eksik üretimi tamamlamak çok büyük sıkıntı yaratıyor. Geçen yılki elektrik kesintilerinin yarattığı boşluğu uzun süre doldurmakta zorluk çekmiştik. Ciddi bir ana sanayi yatırımı gelmeden bu hız düşer. 2018 otomotiv ihracatı çok artmaz. Kapasiteler sınırda.”
Aslında Kanca’nın dikkat çektiği konu bugünlerde gündemde olan Metal İş ile MESS arasındaki toplu iş görüşmelerinin de gündeminde.
İşçilerin grev, işverenin lokavt kararı ile ilerlediği bu görüşmelerde yaşanacak üretim aksamaları, 2018 yılının otomotiv üretim ve ihracatına kapatılması güç gedikler açabilir.
