Elektrikli araçların gelecekteki rolü

Dünya yeniden elektrikli otomobillerle tanışıyor. Delinen ozon tabakası, her geçen gün kirlenen hava gibi ekolojik sorunlarımız giderek büyüyor. Bunun önemli nedenlerinden biri de otomotiv.

1960 yılında 16.5 milyon adet otomobilin üretildiği dünyada bu yıl üretilen araçların sayısı 90 milyonu bulacak. Kilometre başına yasal sınırlamalara rağmen 150 gr karbondioksit salımına imza atan otomobiller, çevreyi azımsanmayacak ölçüde kirletiyor.

Batılı ülkelerde yasalarla sınırlanmaya çalışılan emisyon oranları, henüz km başına 100 gr seviyesine inebildi. Fakat gelecek için artık otomotiv sektörü de yeni çözümlerini pazarda etkin hale getirmek istiyor.

Hibrit ve elektrikli araçlar, içten yanmalı motorlara kafa tutmaya başlıyor. 2020 ve 2025 yıllarına kadar dünyadaki araçların en az yüzde 10-15’inin elektrikli araçlara döneceği hesaplanıyor.

RenaultNissan ittifakının başlattığı yeni dönem elektirkil araç atağında BMW de yola yeni i modelleriyle devam ediyor. Tesla ise ABD’de adeta çığ gibi büyüyor. Şimdi gözü Avrupa’ya çevrildi.

Toyota ise kararını verirken hibrit motorlar üzerinde ağırlıkla duruyor.

Paris’te yapılan bir araştırmada içten yanmalı benzinli ve dizel motorlu bir aracın çevreye zararı 8.492 euro olarak hesaplanmış. Yani yaklaşık 24.700 TL. Bu araytırmaya baktığımızda İstanbul’da bulunan yaklaşık 3 milyon aracın verdiği zararın toplamı 74 milyar lirayı aşıyor.

İnsan sağlığını yok sayan hava kirliliği dünyada yılda 3 milyon 700 bin insanın yaşamını bitiriyor.

Elektrikli ve hibrit otomobiller Norveç’te dünyadaki en büyük yaşam alanlarını buldu. Satılan araçların yüzde 16’sı çevreci elektrikli araçlardan oluşuyor, Norveç’te.

2010 yılından bu yana dünyada 500 bin adet elektrikli araç satıldı. Bunların 176 bin adeti Renault markasını taşıyor. 130 bin adeti ise Nissan Leaf modelinden oluşuyor ki bu alandaki rekortmen model, bu araç.

Elektrikli araçlar şarj altyapısı sorunu çözülürse hızsla yaygınlaşma potansiyeli taşıyor. Düşük bakım maliyeti, düşük “yakıt” masrafı, sesiz sürüş konforu bu tür araçların en önemli artıları. Eksileri ise menzil sorunu. Henüz 200 km’yi aşabilen elektrikli araç yok gibi. Ancak Fluence Z.E, Zoe gibi modeller iyi bir sürüş deneyimi sonrası bu kilometreleri zorlayacak pilotaj başarıları gösterebiliyor. ardından en az yarım saatlik şarj molası gerekiyor.

Aslında elektrikli araçların en önemli şansı, günlük şehir içi kullanımda 100 km’yi aşmayan sürücü davranışları. Bu menzil içinde elektrikli araç kullanmanın her türlü trafiğe rağmen avantajı büyük. Türkiye’de benzin veya mazot gibi yakıtlara göre 10 TL civarı bir şarjla 100 km’yi kurtarabiliyorsunuz. Bu rakam LPG gibi en ekonomik çözümlerde dahi 25 liradan başlıyor. Benzinde bu rakam 50 TL’yi buluyor ki genellikle küçük ölçekli 1.2, 1.4 1.6 lt hacimli motorların tüketiminden söz ediyoruz. Trafik sıkışıklığında bu rakam daha da yukarı çıkabiliyor. 

 

Renault geçtiğimiz aylarda satışa çıkardığı Twizy adlı küçük dört tekerli elektriklisinden sonra bu kez bu alandaki en önemli kozunu Türkiye’ye getirdi. Dünyada 2012 yılında ortaya çıkan ve kıa s ürede Avrupa’da satılan Zoe modeli artık Türkiye’de.

Tamamen elektrikli bir araç olarak Clio platformu üzerine tasarlanan yeni Zoe, dört kişilik oturma kapasitesi, gamzeli farları, iç mekandaki Zen tasarım detayları, soft renkleri, 338 iltrelik bagaj hacmiyle yola çıktı. Yeni ZOE, Türkiye’de tek bir donanım seçeneğiylea satılacak. Navigasyonu da içinde barındıran R-Link’in ve Michelin Energy Saver lastiklerin sunulduğu Zen versiyon 66.500 TL’den satışa çıkıyor.

Fiyata pil dahil değil. Renault, pil için finans kuruluşu üzerinden bir kiralama sözleşmesi imzalatıyor. 48 ay vadede aylık 59 euro pil kirası ödenerek, pil için ömür boyu garanti alınabiliyor.

Bu araç için topraklı bir prizde 6-9 saatlik şarj yeterli olurken, ‘Ben hızlı şarj isterim, bunu da garajıma kurarım’ derseniz 3 bin euroya varan bir satın alma işlemi daha yapmanız gerekiyor.

Geceleri aracanızı şarj ettiğinizde 22 kW için yaklaşık 10 TL tutarında bir elektrik faturasına da yakıt olarak evet demiş oluyorsunuz.

Bu kez 200 adete yakın satılan elektrikli Fluence yerine, daha yüksek satış hedefleri plan dahiline alınıyor. Rakam verilmese de Zoe ile bu rakam daha kısa sürede yakalanacak umudu taşınıyor.

Twizy’de kısa sürede 30 adetlik satışa ulaşan Renault, Zoe ile şehir içi kullanımda bu tür bir ikinci araç alacak 500 kişi bile bulabilir. Derdini iyi anlatabilirse…

Aracın menzili Renault test pilotlarının kullanımında 210 km olarak yaşanmış ve onaylanmış. Ama bizim İzmir’deki kullanımızda bu rakam 130 km’de kaldı. Ekonomi butonu sürekli basılı halde bu rakamın 150 km olması mümkün. Bizim Çeşme Otobanı'nda aracı kullandığımızı da hesaba kattığımızda bu rakam daha yüksek seyredebilir. Şehir içi yoğun trafkili ortamda kullanımsa menzili olumsuz etkilemez, çünkü araç durduğu sürece elektrik tüketmiyor.

Aacın tüketimini azaltmak izin özel ince lastikler, ısı pompası ve yeni nesil eneji geri kazanım güç sistemi konmuş. 

Zoe de, BMW i3 gibi internet üzeinden akıllı telefonlara indirilen uygulamalarla da entegre. Önceden evden klimasını açarak, siz araca gidene kadar iç ortamı ısıtma ve soğutma yapabiliyorsunuz. Şarjın hangi aşamada olduğunu knotrol edebiliyorsunuz. Aracın bu tür işlemlerini programlayabiliyorsunuz.

Araçta gösterge paneli gerçekten bir elektrikli arac yakışır şekilde. Bataryanın ne kadar tdaha yol alacağını, ne kadar lakıt tükettiğinizi sürekli gösteren, hızınızı da iri rakamlarla gözününze sokan birekran, yanda R-Link ile tamamlanıyor.

Araçta Take Care adıyla ferahlatıcı bir sistem de mevcut. Soft renklerin ve  Uzakdoğunun Zen anlaşıyının etkisindeki araç içinde koltuklar kafalıklarla yekpare sportif ve konfor odaklı. Araçta vites sadece ileri ve geri düzeneğine sahip. Park konumu da bulunuyor. Araç aslında 220 nm gibi çok yüksek bir tork değerine sahip ve bu sınırlanmış bir değer. Çünkü araç start tuşuna basıldığında sessizce çalışıyor ve ayağınızı eski adıyla gaz pedalı olan güç hedalına dokundurduğunuzda ilk 50 metreyi 4 saniye gibi çok yüksek bir sürede katedediyor. İvmelenme çok zevkli araçta. Hızlı trenler gibi sessize ve adeta kayarcasına yol kenarındaki ağaçları ve diğer araçları geride bırakabiliyorsunuz.

Ayrıca araçtaki sessizlik rahatsız da ediyor insanı. Ne o öyle “akmayan muslaktan çıkan “Tısss” gibi bir sesle ilerlemek. Ama yayaları uyarmak için üç ayrı ses tonu aracın saatte 30 km hıza ulşamasına kadar dışarıya veriliyor. Bu sesliren ikisi uzay araçlarının sesini andırsa da Sport ses versiyonunu seçtiğinizde sanki elektrikli bir araç değil de spor bir araç geliyor duygusunu yayalara verebililyor. İçeride de R-link üzerinden istediğiniz bir araç sesini hoparlörlere vererek, sanal olarak geleneksel bir araç kullandığınız izlenimini hissedebilirsiniz.

Araç genel olarak Türkiye yasalarına göre 2 yıl garantili. Ama kiralık pil ömür boyu garanti ile veriliyor.

Bu arada Türkiye’de elektrikli araç sahibi olanlar MTV ödemiyor. Yani her yıl ödenen Motorlu Taşıtlar Vergisi bu araçlardan muaf tutuluyor.

Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, Fransız markanın 2025 için toplam pazarın yüzde 15’i elektriklenecek tahmininin Türkiye için de mümkün olabileceğini söylüyor. Yani Türkiye’de 2025 yılında 1.5 milyon araç satılacaksa, bunun 200 bin adetin üzerindemki bir kısmı elketrikli araç satışlarından oluşacak.

Elyektrikli araçta babayiğit arayışındaki Hükümetin bu tahmini dikkate almasında yarar var. 2025 yılına sadece Türkiye pazarında “Babayiğit” modeli satılsa dahi rakam 200 bin olabilir. Demekki hükümüteni bu işe başka desteklerle el atması ve bu rakamı 2025 düşünüldüğünde 1 milyona çıkaracak önlemleri de alması ve uygulaması gerekiyor.

 

Araçta neler var dersek

Elektronik klima, merkezi kilit, eller serbest Renault kart sistemi, otomatik yanan farlar, yağmur sensörü, yol bilgisayarı, elektrikli ısıtmalı dış dikiz aynaları, elektrikli ön ve arka camlar, Deri direksiyon, 12 V priz, teflon kaplamalı açık gri koltuk döşemesi, Hava iyonizeri ve parfüm de içeren Renault Take Care paketi konfor ekipmanları olarak standart. ABS, arka park sensörü, Led gündüz farları, Elekttronic Denge Programı (ESC), Patinaj Önleme sistemi (ASR), Acil Fren Destek Sistemi (AFU), sürücü ve yolcu hava yastıkları cruise control, hill holder (Yokuş kalkış desteği) gibi güvenlik ekipmanları da standart donamıda yer alıyor.1503 kg ağırlığındaki Zoe’nin hafızasız lityum iyon pilleri 290 kg. 400 voltluk pil voltajı, bütün sistemleri çalıştıracak kapisiteye sahip. Yagın gibi olaylara karyı araç geleneksel araçlardan daha güvenli. 

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.