Ascona 7: Ölmemiş, kuvvetli bir öksürükle ayağa kalktı: Sırada boya var

Daha önce haberini yaptığımız 350 beygirlik 1982 Opel Ascona’yı ortaya çıkaran İsmail Portakal ile bizim yorgun Ascona’yı masaya yatırdık. Aracın incelemesi üzerine yaptığımız konuşmalarda otomobilimizin başına gelenleri ve yolda kaldığımızda yaşananları anlattık. Sonra da en kötü senaryoyu düşünmeye başladık: Motor kilitlenmesi!
Bu büyük şüphe üzerine projenin İsmail Portakal’ın kendi ihtiyaçları için oluşturduğu Porty’s Garaj’da devamına yöneldik. Hiç zaman kaybetmeden Ascona’yı, yeni yerine taşıdık.
Yaşanabilecek en kötü olaylardan biri olan motor kilitlenmesini biraz açıklamak gerekirse: Motor bloğunun içinde bulunan hareketli parçaların sürtünmeye bağlı yüksek ısı etkisiyle parçalanması ve motor içinde sıkışması diye özetleyebiliriz.
“Korkulan, yaşanmış” diye düşünerek, en hızlı yol olan testi uyguladık. Marş motoru çalışmıyor ve arabayı çalıştırmayı denememiz gerekiyordu. Yapılacak tek seçenek aracı 2. viteste, yokuş aşağı hareketlendirmek ve “vurdurarak” motoru çalıştırmaktı.
İlk tepki güzeldi, çünkü vitese alıp, itmeye başladığımızda Ascona yuvarlanan bir pamuk çuvalı gibi ileri doğru hamle yapmıştı. Bu motorun kilitlenmediğinin kanıtıydı. Direksiyondaki İsmail usta yokuş aşağı gözden uzaklaşıyordu. Ama arkasından bakan bizler  motor sesi duymuyorduk. Tam umutlarımız kırılıyordu ki, bir kükreme sesi ve egzozdan çıkan duman umutlarımızı besledi. Günlerdir sessizlik içinde duran, öldü denilen Ascona içinden gelenleri dışarı atan derin bir solukla aramıza geri döndüğünü müjdeliyordu.
Bilinmezlerle dolu eski Ascona… Sanki daha önce bizi yolda bırakan o değildi. Şimdi “tıkır tıkır çalışan bir saat gibi”. Marş motoru yanmış, gaz teli yerinden çıkmış, ama yaşıyordu. Ascona ölmedi!
Egzozdan gelen beyaz duman motorun yağ yaktığını düşündürmüş olsa da aslında bu beyaz duman olması gerektiği gibi yakılamayan dizel yakıtın dumanıydı. Bu durumun tek açıklaması vardı. Avans ayarı yani ateşleme zamanında bir şeyler ters gidiyordu.
Ascona’nın yolda kalması haberinden sonra Opel camiasının sosyal medya takipçileri ve haberimizi okuyan çok değerli bir çok Opel ustasından e-postalar, telefonlar ve mesajlar aldık. Konya’dan Kamil Çiftçi ve daha adını sayamayacağımız bir çok Opel meraklısı bize ulaşarak, durum analizlerini ilettiler. Ascona’nın motorunun çok sağlam olduğunu ve kolay kolay bozulmayacağını söyleyen ustalarımız bizi motive ederken otomobilimiz bu deneyimli ustaları doğrulamıştı.
Avans ayarının kontrol edilebilmesi için arabanın düzgün şekilde marş alması gerekiyordu.  Bunun için marş motorunu tamir ettirmemiz gerekiyordu. İlk olarak marş motorunu geri kazanıp, neler olduğuna tekrar bakılmasını beklemeye başladık.
İsmail ustanın marş motorunu sökmesi ve revizyona göndermesi ile neler olduğunu gördük. Ömrünün son deminde olan marş motoru tamamen iflas etmişti. Yeniden inşa edilmesi için söküldü ve toparlandı. İçi tamamen dağılan marş motoru çalışır hale getirildi.
Ön kaputun altındaki yerine geri takılarak, nöbet yerine dönen marş motoru, görevini yerine getirdi: Ascona’nın dizel makinesini tekrar ateşledik. Sorunsuz şekilde çalışmaya başlayan Ascona rolanti konumunda vuruntulu ve sarsıntılı çalışmaya başladı. Yeni bir korku. Ama küçük bir test sürüşü sonrasında Alman tankının güç kaybı yaşadığını ve egzozdan yine beyaz duman attığını gözledik.
Yeni bir sorun çıkmıştı. Yanmayan dizel yakıtın yol açtığı beyaz duman ortalığı kaplıyordu. Başladığımız yere geri dönmüştük. Ateşleme ile ilgili yaşanan bir sorun sonucu  motora gelen yakıt, yanmadan dışarı atılıyordu. Tam bir çevre felaketi yaşıyorduk kendi çapımızda.
Peki ne yapılmalıydı? Ateşleme zamanı veya avans hangi isimli bahsedersek edelim sorun bunlardan biri yada bu sistem üzerindeki bir hatadan kaynaklanıyordu. Triger kayışının konumuna bakarak sente’nin yeni ayarını kontrol ettikten sonra diğer noktaları inceleme altına alındı. İsmail usta bu süreci yönetirken yüzlerce km öteden Kamil Çiftçi bey telefon ile sürece dahil oldu ve teşhislerinden biri daha doğru çıktı.

 

Sorun bulundu. 1985 yılından bu yana yollarda olan Alman tankının horozu kırılmış. Yanlış okumadınız Ascona’da 8 adet horoz varmış ve onlardan ikisi kırılmış. Fotoğrafta görmekte olduğunuz ve adı horoz olan, tam görevi egzantrik mili ile subap arasında konumlandırılan bu parça tampon görevi yapmaktaydı. Egzantirik mili döner, horozu iter ve horoz da subaba hareket kazandırır.  Kırılan horoz sebbei ile subap çalışmıyor ve yakıt motor içinde ateşlenemiyordu.
Bir takım horoz, sentenin atlamış olması sebebi ile triger kayışı, külbütör contası alınarak değiştirildi ve herşey olması gibi ayarlandıktan sonra Ascona tüm dertlerinden kurtulmuş oldu.
Son birkaç gündür yollarda test ettiğimiz Ascona için merakla beklenen kaporta ve boya işlemlerine başlayacağız. Bu işlemlerin yapılacağı ve Opel markasını seven bu ihtiyar için bizim kadar heyecanlı bir boya ustası arayışımız başlıyor.
1 yorum
  1. mustafa akfırat diyor

    Merhaba
    Ben Gaziantepten sizi takip ediyorum .Bendede 1983 dizel Ascona var.Bazı sorunları var. Kamil Çiftçi Usta ile bende görüşüp tecrübelerinden istifade etmek istiyorum.

    Benim telefonum 05058869922.

    Kamil ustanın telefonunu verebilirseniz çok sevinirim.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.